"o küçük" - Traduction Turc en Arabe

    • الصغيرة
        
    • الصغير الذي
        
    • الصغيره
        
    • الصغير هو
        
    • الصغير في
        
    • ذلك الصغير
        
    • الصغير من
        
    • الصّغير
        
    • هذا الصغير
        
    • الصغير أن
        
    • الصغير كان
        
    • الصَغير
        
    • الصَغيرِ
        
    • الصّغيرة
        
    • الضئيل الذي
        
    Hem o küçük kızın, bu sapığın eline düşmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles بالإضافة إلى أنه لا يمكنني تعريض تلك الفتاة الصغيرة لهذا الشاذ.
    Ve gelecekte hayalini kurduğun o küçük kıza sahip olabiliriz. Open Subtitles و ستنجبين تلك الفتاة الصغيرة التي تحلمين بها في المستقبل
    Gerçekten de beni o küçük oyuncak silahınla öldürebileceğini mi sanıyorsun? Open Subtitles هل تعتقدي بأمانة أنّ بإمكانكِ قتلي بلعبة البندقية الصغيرة خاصّتك ؟
    Ani, benim için hep Tatoonie'deki o küçük çocuk olacaksın. Open Subtitles آني ستظل دائماً ذلك الولد الصغير الذي عرفته على تاتوين
    Bir gün nerede kaybettiğini bilmediğin o küçük saç tokası hala cebimde durur. Open Subtitles ..أتعرفين.. توكة الشعر الصغيره هذه الذي لا تعرفين أين فقدتيها لاتزل فى جيبى
    o küçük polis bir dedektif. Bunlarla senin gitmene izin vermeyeceğim. Open Subtitles الشرطى الصغير هو محقق واذا كنت تعتقد انك تستطيع ان تفعل ما يحلو لك
    Görelim bakalım, kanamadan ölmeden önce, o küçük deliğiniz hakkında kaç defa haykırabilirim. Open Subtitles لنرى كم مرة يمكنني أن أصرخ موشياً بفتحتكم الصغيرة هذه قبل أن أنزف
    Hatta kapağına yakışıklı ibnelerin bulunduğu o küçük romanları bile. Open Subtitles و حتى هذه الروايات الصغيرة اللعينة بالحمقى الوسيميين على الغلاف
    Belki. Demek istediğim, o küçük kızın fıçının üzerinden düşmesi bayağı komikti. Open Subtitles أعني، كان مضحكاً جداً عندما سقطت تلك الفتاة الصغيرة على برميل الفضاء.
    o küçük uçağı gördüğümde beni Kansas bozkırlarının üstüne çıkarmıştı. Open Subtitles عندما رأيت تلك الطائرة الصغيرة.. تتركني من فوق حقول كانزاس..
    O adam ve o küçük kızın hayatını kurtardığını biliyoruz. Open Subtitles نحن نعرف أنك أنقذت حياة ذلك الرجل وتلك الفتاة الصغيرة
    Bana ecza dolabından o küçük mavi haplardan getirir misin? Open Subtitles عزيزتي جيس هلا ناولتني حبتي الزرقاء الصغيرة من خزانة الأدوية
    Sonra da taşa bağlayıp banliyödeki o küçük harika camından içeri fırlatıyorsun. Open Subtitles .. تتركها تذهب مربوطة بصخرة ترميها من خلال نافذتها الصغيرة الريفية الرائعة
    o küçük kasabadan önce, sanırım bir tane daha su çukuru var. Open Subtitles على ما يبدو بقي فقط حجرة ماء واحدة قبل تلك البلدة الصغيرة.
    Size daha önce bahsettiğim o küçük park South Bronx'ta yeşil hareketi için ilk adımdı. TED كان ذلك المتنزه الصغير الذي أخبرتكم عنه سابقًا هو المرحلة الأولى من بناء حركة لتخضير الأماكن في جنوب برونكس
    Şeytani planlarımı iki kez engelleyen.... ...ve beni o nemli, soğuk, ve sidik kokan o izbe yere yollayan o küçük bıçkın mı? Open Subtitles ذلك الصغير الذي أخفق مخططاتي الشريرة لمرتيّن وأرسلني لهذه الحفرة الجهنمية المليئة بالبول؟
    Yani sen bunu bilemezsin tabii ama içlerinden bazıları meyvelerle yaptığınız o küçük numarayı bir meydan okuma olarak gördüler. Open Subtitles اعني , انك لا تستطيعي معرفة هذا ولكن في البعض منها الناس شاهدوا خدعتك الصغيره بالتوت كاتصرف نابع من التحدِ
    Elbette, ama sadece o küçük kırmızı ışık çalışıyor. Tek gerekli olan o. Open Subtitles بالطبع لكن الضوء الأحمر الصغير هو الوحيد الذي يعمل هذا كل ما تحتاجون إليه
    Ve köşedeki o küçük kare ise, 0.7 oranda, aslında farkında olduğumuz miktar. TED وذلك المربع الصغير في الزاوية، 0.7 في المئة، تلك هي الكميّة التي ندركها فعلا.
    o küçük kutuda beni sıkıntıdan öldürecek şeyler dışında hiçbir şey yok. Open Subtitles لا يوجد شيء لديك في هذا الصندوق الصغير من شأنه أن يفعل أي شيء آخر غير ان يشعرنى بالملل حتى ابكى
    o küçük kuşu ne diye yalnız bıraktı ki? Open Subtitles لماذا ترك العصفور الصّغير لوحده؟
    Biliyorum, aptalca geliyor ama o küçük çocuğu özleyeceğim. Open Subtitles أعلم أن هذا سيبدو سخيفًا ولكني سأشتاق إلى هذا الصغير
    o küçük kutunun sana sunduğu güçten uzak durmak için bir aziz olman gerekir. Open Subtitles يجب أن تكونى قديسة لكى تقفى قبالة القدرة التى يمكن للمربع الصغير أن يمنحك إياها
    Ve o küçük çocuğun da bileklerinde aynı zincirler vardı. Open Subtitles و ذلك الصبي الصغير كان لديه نفس السلاسل على كاحليه
    Ve, o küçük çocuk azılı bir haydut oldu. Open Subtitles ولذا، الولد الصَغير أصبحَ قاطع طريق مفزع.
    Bulutlara doğru yükselen bütün o küçük mavi ışıklar insan ruhları. Open Subtitles كُلّ أولئك الأضواء الزرقِاء الصَغيرِ تِرفع نحو الغيومِ هي أرواحَ إنسانيةَ.
    Eğer o küçük nokta gibi duran insanı ölçek olarak almazsanız bunu göremezsiniz. Open Subtitles إذا لم يكن لديك ذلك، تلك الّنقطة الصّغيرة على مقياس حجم شخص للمقياس ، ثم انها فقدت
    Bazen sadece... kafamın içindeki o küçük sesi dinlemem gerektiğini hissediyorum. Open Subtitles في بعض الأحيان أن فقط أنا فقط أشعر بأنني يجب أن أستمع إلي ذلك الصوت الضئيل الذي يتردد في داخل رأسي ويحثني علي فعل ذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus