| Wilma, O para olmasaydı bir çocuk evlat etmelerine izin vermezlerdi. | Open Subtitles | ويلما ، من دون ذلك المال لن يسمح لهم لتبني طفل |
| Ve düşünme ki O para nereden geliyor hiç bilmiyorum. | Open Subtitles | ولا تفكر انني لا اعرف من اين يأتي ذلك المال |
| O para gelmezse ne kadar hayal kırıklığına uğrayacağımı düşün. | Open Subtitles | فكر فى خيبة أملى إن لم تحصل على هذا المال |
| Adalet diye bir şey varsa şu dünyada, O para senin kefen paran olacak. | Open Subtitles | لو كان هناك عدالة في العالم فسيذهب كل سنت من هذا المال إلى الحانوتية |
| Beni oldursen iyi edersin, cunku O para bende kalacak. | Open Subtitles | يجب أن تكون مستعداً لقتلي لأنّني لن أعيد تلك النقود |
| 2008'de borsa çöktüğünde, çok para kaybettik ve O para bizim emeklilikte kullanacağımız paraydı ve sonra gelir vergisini ödeyemedik. | Open Subtitles | لقد خسرنا الكثير من المال عندما انهار سوق البورصة ثم كان من المفترض أن يكون ذلك المال المسحوب من التداول، |
| O para senin elinde olsaydı çoktan Avrupanın yolunu tutmuştuk. | Open Subtitles | إن كنت وضعت يديك على ذلك المال لكنا بطريقنا إلى أوروبا الآن |
| O para hayalim içindi ve elde edebilmek için hayatımı riske atmıştım. | Open Subtitles | لقد كان ذلك المال من أجل حلمي و قد وضعت حياتي في خطر في سبيل ذلك الحلم |
| Haklısın ama O para senin. Sende kalsa daha iyi olur. Tamam mı? | Open Subtitles | ذلك صحيح، لكنّك كسبت ذلك المال لتحتقظ به، اتفقنا؟ |
| Pekala, O para, istemediğimizi sandığımız büyük bir düğün içindi. | Open Subtitles | حسناً، كان ذلك المال لحفلة زواج كبيرة إعتقدنا بأننا لا نريد إقامتها. |
| Hayatını nasıl değiştirdini anlıyoruz ve takdir ediyoruz, ama çaldığın para evliliğimizdendi. O para bizim balayı paramızdı. | Open Subtitles | ولكنك سرقت المال الذي أدخرناه للعرس لقد كان ذلك المال من أجل شهر العسل |
| 3 milyon dolar onun ne işine yarar? O para öylece duracak, benim o paraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | بمَ ستنفعه الثلاثة ملايين دولار،سيوضعون هناك لبقية حياته وأنا أحتاج هذا المال |
| Hayır. O para Samnang için. Çaldığın para. | Open Subtitles | كلا، هذا المال سيذهب إلى سام يانغ المال الذي سرقته منه |
| Hayır. O para Samnang için. Çaldığın para. | Open Subtitles | كلا، هذا المال سيذهب إلى سام يانغ المال الذي سرقته منه |
| Tek bir çıkış var. O para bizim hayat garantimizdi. | Open Subtitles | طريق واحدة للخروج فحسب هذا المال كان حبل نجاتنا |
| O para bizim pazarlıktaki kozumuzdu. | Open Subtitles | يا للهول. هذا المال كان وسيلتنا للمفاوضة |
| O para askerlerimize silah ve mühimmat sağlamak için harcandı. | Open Subtitles | هذا المال أنفقناه فى تزويد جنودنا بالأسلحة و الدروع. |
| O para için San Carlos'ta Kızılderilileri açlığa terk ettin. | Open Subtitles | لقد جوعت الهنود حتى الموت في سان كارلوس من أجل تلك النقود |
| Tanrı seni lanetlesin! O para kutsal! Tapınağa ait! | Open Subtitles | عليك لعنة الرب ، هذه النقود مقدسة انها ملك للمعبد |
| Koy o parayı cebine, tamam mı? Git ve o tatlı kıza bir şeyler al. O para senin hakkın. | Open Subtitles | خذ تلك الأموال وانفقها على فتاتك الجميلة أنت تستحق هذا |
| O para 16 dolar eder. Beyaz balinayı ilk gören ben olacağım. | Open Subtitles | تلك القطعة تساوي 16 دولارا، سأكون أول من يشاهد الحوت الأبيض |
| - Parasını geri istiyor. - O para bizde kalacak. | Open Subtitles | على حد علمي يجب استمرار تشغيل ذلك المبلغ. |
| O para benim! | Open Subtitles | إنها نقودي! |
| Eğer beni O para yüzünden tutukladıysanız bu hiç mantıklıca olmaz. | Open Subtitles | حسنًا، لو أنكم سجنتموني بسبب هذه الأموال |
| - O para bir aylık giderleri bile karşılamaz. | Open Subtitles | ذلك المال لم يغطي رهن العقار الشهري |
| Ama O para... ölüm döşeğindeki anneme ilaç almak için ayırdığım paraydı. | Open Subtitles | ...ولكن ذاك المال هو المال لشراء الدواء من أجل أمي المريضة التي تحتضر |