| o uçağı çağırmak hayatımda verdiğim en zor kararlardan biriydi. | TED | طلب تلك الطائرة كان واحدا من أصعب القرارات في حياتي. |
| Sen, sen o uçağı yetkin olmadan aldın, genç adam. | Open Subtitles | أنت ، لقد أخذت تلك الطائرة بدون تصريح ،أيها الشاب |
| Hemen o uçağı serbest bırakmalarını emretmeni istiyorum. - Ne? | Open Subtitles | أرغبُ أن تأمرهم بتحرير تلك الطائرة من قبضتهم على الفور |
| Eğer onu nezaret altına aldırdıysan, neden o uçağı vurmamız gerekti? | Open Subtitles | لماذا أمرتني بإسقاط تلك الطائرة مع أنك قد قبضتَ عليها بالفعل؟ |
| Ben o uçağı uçağı lanetledim. Kız kardeşim o uçakta. | Open Subtitles | لقد وضعت لعنة على هذه الطائرة أختي على متن هذه الطائرة |
| Spor servisi, o uçağı stadyumdan nasıI çıkaracaklar? | Open Subtitles | في قسم الرياضة، كيف سيخرجون تلك الطائرة من الملعب ؟ |
| Ama oraya gidip o uçağı bana getirmen lazım. | Open Subtitles | لَكنَّك يَجِبُ أَنْ تَدْخلُ هناك و أنت يَجِبُ أَنْ تعيد لي تلك الطائرة. |
| Uslu bir çocuk olursan o uçağı alabilirim sana. | Open Subtitles | ربّما لو كنت صبياً جيداً. سأحضر لكّ تلك الطائرة. |
| - Şimdi bunun önemi yok. Şu an önemli olan, o uçağı havaya uçurmak için adanın diğer tarafına gidiyor olman. | Open Subtitles | ما يهمّ هو ذهابكم إلى طرف الجزيرة الآخر لتفجير تلك الطائرة |
| o uçağı yok edeceğim ve her türlü yardıma açığım. | Open Subtitles | -كلّ شيء سأدمّر تلك الطائرة وستفيدني كلّ مساعدة أستطيع نيلها |
| o uçağı durdurmalısınız, yoksa bir sürü insan ölecek. | Open Subtitles | عليكَ إيقاف تلك الطائرة و إلّا قضى كثيرون نحبهم |
| Sadece bana o uçağı durdurabilmek için ne gerekiyorsa onu söyle. | Open Subtitles | قل لي فقط ما الذي يجعلكَ توقف تلك الطائرة. |
| Bu durumdan ben de en az senin kadar hoşlanmıyorum. Ama şimdilik, o uçağı serbest bırakmak onların eve ulaşabilmesi için yapacağımız tek şeydir. | Open Subtitles | لا يعجبني هذا مثلك، لكن الآن تحرير تلك الطائرة هي كل ما يمكننا لمساعدتهم ليعودوا للوطن سالمين |
| Elimde fırsatım varken o uçağı havada patlatmalıydım. | Open Subtitles | كان علينا أن نفجر تلك الطائرة في السماء، عندما أتيحت لنا الفرصة |
| Sanırım o uçağı çok hızlı salladım çünkü yolculuğumun yarısında mini 747'imin vitesi bozuldu ve yere çakıldım. | Open Subtitles | أظن أني كنت أقود تلك الطائرة بقسوة، لأنه في نصف الرحلة، طائرتي رقم 747 سقط الترس خاصتها، وتحطمت مع الأرض. |
| Yıllar önce o uçağı düşüren insanlar Grayson Global aracılığıyla bir sonraki oyunlarına para aktarmam için beni zorluyorlar. | Open Subtitles | الاشخاص الذين اسقطوا تلك الطائرة منذ كل هذه السنوات؟ انهم يضغطوا علي لانسق مالياً مؤامراتهم التالية |
| Başkan, ABD hükümetinin emri ile o uçağı düşürdü. | Open Subtitles | الرئيس أسقط تلك الطائرة بأمر من الحكومة الأمريكية |
| Taşra bir kasabadan çocukcağızın biri vurmuş olmalıydı o uçağı, sen değil, benim oğlum değil. | Open Subtitles | كان يجب أن يكون فتىً فقيرًا من بلدة منسية هو الذي يسقط تلك الطائرة ليس أنت، ليس ابني |
| Daha fazla adam göndermemizi, o uçağı düşürmemizi öneriyorum. | Open Subtitles | أقترح أن نُرسل المزيد من الرجال، ونقذف تلك الطائرة بالسماء. |
| Belki de o uçağı patlatmak çok kötü bir karardı. | Open Subtitles | تفجير تلك الطائرة كانت خطوة أبعد من اللازم |
| Yüzbaşı, donanma için en iyi olan şey senin o uçağı bu gemiye geri getirmen olacaktır. | Open Subtitles | أيها الملازم . أفضل شيء للبحرية ولك هو أن تعيد هذه الطائرة إلى السفينة |