| Akşama kadar ayrı kalalım. O vakte kadar Tanrı sizinle olsun. | Open Subtitles | سنبقى وحدنا حتى يحين موعد العشاء حتى ذلك الحين ليحفظكم الله |
| O vakte kadar sanırım bu gemi bir damla tiliyum bile arıtmayacak. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين , لن تقوم هذه السفينة بإمداد أي شحنة أخرى من التيليوم |
| O vakte kadar, kaldır cahil kıçını ve mülkümden defol. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين أخرج قمامتك البيضاء من مكاني |
| O vakte kadar dosyaları kurtaramazsak güvenli odaya gidip tahliye ekibini çağıracağız. | Open Subtitles | إذا لم نستطع استرداد الملفات حتى ذلك الوقت سنذهب إلى الغرفة الآمنة . و نطلب فريق إيفاك |
| Ama O vakte kadar, aramızda iletişim olmamalı. | Open Subtitles | و لكن حتى ذلك الوقت لا يجبُ أن يكون هناك اتصالٌ بيننا |
| Ama O vakte kadar... ortalıkta görünme. | Open Subtitles | ولكن، حتى ذلك الحين ابق متخفيّاً عن الأنظار |
| O vakte kadar ancak bu teselliyi verebilirim. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين , لايمكنني التقديم لك سوى العزاء |
| O vakte kadar biraz daha az modern sanat. | Open Subtitles | ...حتى ذلك الحين القليل من الفن المُعاصر... |
| O vakte kadar faiz oranları artacak. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين ستتراكم عليك الفوائد |
| O vakte kadar, gözüm görmesin seni. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين ابتعد عن الأنظار |
| O vakte kadar ona göz kulak olabilecek çok sevdiğim arkadaşlarım var Seattle'da. | Open Subtitles | ولدي صديق عزيز في " سياتل " يمكن مراقبته حتى ذلك الحين |
| O vakte kadar gücünü paylaşacaksın. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين سوف تشاطرني قوتك |
| O vakte kadar onlarla ne yapacağım ben? Efendim? | Open Subtitles | و ماذا سأفعل بهم حتى ذلك الوقت |
| O vakte kadar savaşmaya devam edeceğiz. | Open Subtitles | حتى ذلك الوقت سنستمر بالقتال |