| Ben yapmadım. o yaptı, onu tutuklayın! | Open Subtitles | لم أفعل ذلك هو فعل ذلك , ألقوا القبض عليه |
| - o yaptı. Çaldı, baba. | Open Subtitles | هو فعلها ابي لقد سرق الطرائد ايضا |
| Bunu o yaptı, deli mi? | Open Subtitles | أعني، هي فعلت هذا، أهي مجنونة؟ |
| Ben o yaptı veya başkasına yaptırdı demiyorum. | Open Subtitles | لا أقول أنه هو من فعلها أو لديه شريك فعلها |
| Ama gerçekten beni çok etkiledin.Sana baktım o yaptı, belki de farklı bir yol daha vardır. | TED | و فى الواقع انت ألهمتني. نظرت إليك, و فكرت, حسنا, لقد فعلها هو , ربما هناك طريقة مختلفة إذن. |
| Kayıtları gördün. Biz bir şey yapmadık, o yaptı. | Open Subtitles | رأيتي الشريط لم نفعل نحن ذلك , بل هو من فعل |
| - Sen yapmadıysan, kim yaptı? - Mueller, o yaptı. | Open Subtitles | ولو لم يكن انت فمن اذن مولار هذا هو الفاعل |
| - Bence o yaptı. | Open Subtitles | - أعتقد هو عَمِلَ هو. |
| o yaptı! Geldiklerini söyledi! Bizi almaya geldiklerini söyledi! | Open Subtitles | لقد فعل هذا بي ، لقد قال أنهم آتون لينالوا منا |
| Bunu o yaptı! Lütfen durun! Hayır! | Open Subtitles | هو فعل هذا، أرجوكم توقّفوا لا، لا، أرجوكم ساعدوني |
| Bunu o yaptı ve sen yapmak zorunda kalmadın. | Open Subtitles | هو فعل هذا و كذلك أنت غير مضطر لذلك |
| Bunu o yaptı. | Open Subtitles | هو فعل هذا إليها |
| Her zaman borçluymuş. o yaptı. | Open Subtitles | انه دائما مدين، هو فعلها |
| Victor Crowne. o yaptı. | Open Subtitles | أنه فكتور كرون, هو فعلها |
| o yaptı, ben yaptım, Abercrombie yaptı. | Open Subtitles | هي فعلت, وأنا فعلت, وأبيركرومبي فعل. |
| Ve burayı o çöplüğe çevirmedi. o yaptı. | Open Subtitles | وانها لم تحطم هذا المكان هي فعلت ذلك |
| Bunu o yaptı ama yine de. Kendi sorumluluğunda bizim değil. | Open Subtitles | هو من فعلها برغم كل شيء، إن هذا صنيعه هو وليس نحن |
| Üzgün olduğunu inkâr etmiyorum ama gösteri yapıyordu. Efendim, bu işi o yaptı. | Open Subtitles | أنا لا أنكر أنهُ مستاء ؛ ولكنهُ وضع نفسه داخل الموقف ؛ لقد فعلها. |
| Kayıtları gördün. Biz bir şey yapmadık, o yaptı. | Open Subtitles | رأيتي الشريط لم نفعل نحن ذلك , بل هو من فعل |
| Bunları o yaptı. | Open Subtitles | لقد كان هو الفاعل |
| o yaptı. | Open Subtitles | هو عَمِلَ هو. |
| Oğlum yaptı. Evet o yaptı. Ama onu sen manipüle ettin değil mi? | Open Subtitles | أجل لقد فعل ، ولكنكَ تلاعبت به، أليس كذلك ؟ |
| o yaptı galiba. | Open Subtitles | أعتقد هي عَمِلتْ هي. |
| - Tabii eğer o yaptı ise. | Open Subtitles | -إن كان قد فعل ذلك حتّى |
| Şuradaki büfeyi de o yaptı. | Open Subtitles | لقد صنع تلك الخزانة هناك. |
| Bunu o yaptı. Bunun olmasını o sağladı, anladın mı? | Open Subtitles | أنها فعلت ذلك, أنها أقترفت الأمر أترين ذلك؟ |
| o yaptı! | Open Subtitles | إنه الفاعل. |
| Bana teşekkür etme. Allah'a teşekkür et. Hepsini o yaptı. | Open Subtitles | . لا تشكرني أنا , إشكر الله هو الذى فعل كل ذلك |