| Ve o yeri kutsal tutmaya çalışmak bence çok önemlidir. | Open Subtitles | وأعتقد أنه أمر بالغ الأهمية أن تبقي ذلك المكان مقدّساً |
| o yeri dokuz yıl önce ilk kez gördüğü zaman, kalbinin yerinden fırlayacakmış gibi hissettiğini hatırladığını söyledi. | TED | قالت لي كيف انها تتذكر تسارع دقات قلبها حينما رأت ذلك المكان للمرة الأولى منذ تسع سنوات |
| Etrafta dolandım ama o yeri bulamadım. | Open Subtitles | طرقتُ كل الأنحاء ولكنني لم أعثر على ذلك المكان قط |
| Hazırladığında ve o yeri açtığında görmek isterdim orayı. | Open Subtitles | أرغب في رؤية ذلك المكان عندما يجهز و يعمل |
| Bana o yeri bir eskici anlattı. | Open Subtitles | بائع الخردوات كان من اخبرنى عن هذا المكان |
| Ama bu sefer o yeri gerçekten buldugunuzu ve oraya girdiginizi yazdiniz. | Open Subtitles | لكن هذه المرة، كتبت أنك وجدت مكاناً كهذا ودخلت إليه |
| Charles Street'teki o yeri hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر ذلك المكان الذي كنا نذهب إليه في شارع شارلي ؟ |
| Eskiden Wet Willy'de dans ederdim. Raytown'daki o yeri bilir misin? | Open Subtitles | أعتدت أن ارقص في محل ويت ويليزي تعرف ذلك المكان في رايتاون ؟ |
| Umurumda değil. o yeri o kadar da sevmiyordum zaten. | Open Subtitles | أوه , لا أهتم , أنا حقاً لم أحب ذلك المكان كثيراً , على أية حال |
| Zihninin derinlerine indim ve gizlediği o yeri buldum. | Open Subtitles | فغصت عميقاً في عقلها ووجدت ذلك المكان السّري |
| Şu anda, ait olduğumuz yeri ve eğer içimizde o yeri bulursak nasıl mutlu sona ulaşabilirizi keşfetmeye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | وكل ما نحتاجه الآن هو أن نستكشف الإحساس بالمكان الجديد و كيف اذا وجدنا ذلك المكان |
| o yeri paylaştığın kişileri unutmazsın. | Open Subtitles | أنتَ لا تنسى الأشخاص الذين كنتَ معهم في ذلك المكان |
| Asla o yeri bulamadım, Bay Katende. | Open Subtitles | سيد كاتيندي , أنا لم أجد ذلك المكان أبدا |
| Ama seks ya da ilişkiler o yeri bozar. | Open Subtitles | لكن الجنس أو العلاقات... يعتّم ذلك المكان |
| O yer, bütün mutlulukların, sevginin ve heyecanın yattığı yerdir ve o yeri en merhametli, en kibar oyuncu olmak için kullanacaksınız! | Open Subtitles | ذلك المكان في داخلك .. حيث كل ماهو سعيد ، و محب قابع هنالك .. يجب أن تستخدم هذا لتكون ألطف ! |
| o yeri biliyorum. Babamın evine yakındır. | Open Subtitles | أعرف ذلك المكان إنّه بقرب منزل أبّي |
| o yeri biliyorum. Bir şey hatırlatmıyor bana. | Open Subtitles | أعرفُ ذلك المكان, لايُذكرني بشيء. |
| Minik çörekler yapan o yeri hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين ذلك المكان الذي يبيع الكعكات؟ |
| - Servis araçlarına! - Ama o yeri hiç görmedik ki. | Open Subtitles | لكننا لا نعرف شيء عن هذا المكان |
| - Ama o yeri hiç görmedik ki. | Open Subtitles | لكننا لا نعرف شيء عن هذا المكان |
| Ama bu sefer o yeri gerçekten bulduğunuzu ve oraya girdiğinizi yazdınız. | Open Subtitles | لكن هذه المرة، كتبت أنك وجدت مكاناً كهذا ودخلت إليه |