| Oedipus bir çakalın ya da sfenksin itaatinin ötesini göremeyecek. | Open Subtitles | أوديب لن يرى ما بعد طاعة جاكال أو أبو الهول. |
| Şerefsiz ve ters yönde bir Oedipus için yardım gerekiyor. | Open Subtitles | نحتاج للمساعدة بشأن حالة تعاني من عقدة أوديب عكسية عميقة |
| Birkaç gün Oedipus gibi erkek erkeğe kalmak sana iyi mi gelecek? | Open Subtitles | وهل ستشعرك بضعة أيام مع أبنك أوديب بتحسن؟ |
| Sadece Oedipus kompleksi olan soykırımcı bir uyuşturucu kralı. | Open Subtitles | فقط بشكل جماعي قتلوا كبير عصابة المخدرات مع عقدة أوديب الكلاسكية |
| Yine de buna tefeci demek Oedipus'a anasının kuzusu demek gibi bir şey. | Open Subtitles | على الرغم من أن دعوته بالمرابي "مثل دعوة "أوديب بأنه طفل أمه المدلل |
| Oedipus kompleksi konusundaki makalemden sonra onu okumayı bıraktım. | Open Subtitles | لقد توقفت عن قراءته، وذلك بعد إعدادي لدراستي عن عقدة أوديب في الجامعة. |
| Doğrusu, Oedipus'un farklı yapabileceği hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | الحقيقة هي، أوديب لم يستطع ان يفعل اي شيء بطريقة مختلفة |
| Oedipus'u alıp günümüze uyarlarsak, tüm MILF kavramının geldiği yer burası oluyor. | Open Subtitles | إذا اردنا أن نأخذ أوديب ونضعه في اللحظة الحالية هنا و بكل بساطة يأتي مفهوم الانجذاب الجنسي نحو الاكبر سناً |
| Oedipus'un kendi anını yaşadığı bir anda, seviştiği ve birlikte bebek yaptığı o seksi hatunun annesi olduğunu anladığı an. Tamam. Bu peripeti | TED | اللحظة التي أوديب كانت لحظته، حيث أدرك فجأة أن الفرخ كان ينام مع وجود الأطفال مع والدته. حسناً. هذا هو peripety |
| Benzetmen zekice ama hatalı Lex. Kör Oedipus oğlandı, baba değildi. | Open Subtitles | تشبيهك مناسب ولكنه خطأ ليكس كان (أوديب) الأبن الأعمى وليس الأب |
| Bu Oedipus hikayesinden biraz farklılaştı gibi gözüküyor. | Open Subtitles | هذا بشكل ما يشبه عقدة أوديب المعتادة |
| Oedipus Rex'i okudun mu? | Open Subtitles | هل قرأتِ ملحمة "أوديب" من قبل؟ |
| Jean Auguste Dominique Ingres'in "Oedipus ve Sfenks" adlı tablosu. | Open Subtitles | "أوديب) و أبو الهول)" لـ (جون آنغوست دومينيك إنغريس) عام 1808 |
| Oedipus kaderinden kaçmaya çalışarak, kaçınmak istediği bütün olayları harekete geçirdi. | Open Subtitles | وضع (أوديب) في سياق الأحداث التي يريد تجنّبها |
| Jean Auguste Dominique Ingres'in "Oedipus ve Sfenks" tablosu. | Open Subtitles | "أوديب) و أبو الهول)" لـ (جون آنغوست دومينيك إنغريس) |
| O dediğin Oedipus seni salak! | Open Subtitles | يا إلهي ، هذا كان "أوديب" أيها الأحمق |
| Geçen hafta Oedipus'un yeni gösterisini izlemeye gittim. | Open Subtitles | (اذا ذهبت لأرى مسرحية (أوديب الاسبوع المنصرم أوديب* : أسطورة إغريقية* |
| Prens Oedipus ona hafiyelik yapmam için Grayson Global ağına giriş izni sağladı. | Open Subtitles | الأمير (أوديب) أعطاني الإذن بالدخول أوديب: أسطورة أمير يوناني للشبكة الداخلية ل (جرايسون) العالمية للتحري من أجله |
| Sence babasını öldürüp annesiyle evlenen Oedipus fikrinde haklı mıydı? | Open Subtitles | أتعتقد أنّ (أوديب) كان يملك الفكرة الصائبة؟ |
| Sence babasını öldürüp annesiyle evlenen Oedipus fikrinde haklı mıydı? | Open Subtitles | أتعتقد أنّ (أوديب) كان يملك الفكرة الصائبة؟ |