| İşe alınman için Bay Shayne'in ofisinden telefon gelince, burada panik yaşandı. | Open Subtitles | عندما جاءت المكالمة من مكتب السيد شاين لتوظيفك كان الامر كمدينة الذعر |
| Ama söyleyin, Matmazel Duveen, bıçağı Mösyö Bex'in ofisinden niçin aldınız? | Open Subtitles | اذن اخبرينى انسة دوفينى لماذا أخذت السكين من مكتب تاسيد بكس؟ |
| Dürüst davranmıyorsun. Belyeu'nun ofisinden çıkıyorum ve o adamı lobide görüyorum! | Open Subtitles | لا أعتقد أنك كنت مستقيم معي لقد خرجت من مكتب بيليو |
| ofisinden ayrılınca direk buraya geldi. Sadece etrafı kontrol et. | Open Subtitles | ،لقد غادر مكتبه وجاء مباشرة إلى هنا فقط انظر حولك |
| Kampanya ofisinden biri beni görmüş ve benimle o film için anlaştı. | Open Subtitles | شخص من مكتب الحملة شاهدني في مسرحية وقاموا بتعيني من أجل الدور، |
| Belki de İlçe avukatlık ofisinden kızı sevmeyenlerden biri oraya sürükledi? | Open Subtitles | ربما أحد المختلين في مكتب النائب العام قدم دعوى فضائية ؟ |
| Ama bana inanın, bu rapor başbakanın ofisinden kasıtlı olarak sızdırılmadı. | Open Subtitles | لكن صدقانى، هذا التقرير لم يخرج عمداً من مكتب رئيس الوزراء |
| Az önce sorgu yargıcının ofisinden tüm kurbanların kuduzdan öldüğüne dair doğrulama geldi. | Open Subtitles | لقد تلقينا تأكيد من مكتب الطبيب الشرعى ان كل الضحايا ماتوا بداء الكلب |
| Ve ben de sana savcının ofisinden bir dokunulmazlık anlaşması ayarlayayım. | Open Subtitles | و سوف أساعدك على إيجاد اتفاق الحصانة مع مكتب المدعي العام. |
| Sevgilinin ofisinden gelen yemek kokuları arasında işe odaklanmak zor biraz. | Open Subtitles | من الصعب قليلا التركيز مع رائحة الكمأ المنبعثة من مكتب خليلتك. |
| 30 yaşındaydım. Doktorun ofisinden bir çağrı aldım. Test sonuçlarım gelmişti. | TED | كان عمري 30 سنة، وتلقيت مكالمة من مكتب الطبيبة لإبلاغي أن نتائج اختباري قد وصلت. |
| Boston yeni kentsel mekanikler ofisinden çok zeki insanların bir çalışması. | TED | هذا عمل أشخاص الأذكياء جدا في مكتب نيو أوربان ميكانيكس في بوسطن. |
| Bir gün basın bürosundan, basın ofisinden birileri geldi. | Open Subtitles | ذات يوم جاءنا رجل من مكتب متابعة الصحافة |
| Başkanın ofisinden bile büyük. - Nereden biliyorsun? | Open Subtitles | إنظر إلى هذا المكان إنه أكبر من مكتب مدير المدرسة |
| Peal'in ofisinden çıktıktan sonra seninle masadaki bardak altı hakkında konuşmak istedim | Open Subtitles | حاولت ان اخبرك بعد ان غادرنا مكتب بييل بشأن مفارش الاكواب الموضوعه على طاولته ؟ |
| Acil Durum Harekatı ofisinden gelen bu bildiriyi tekrarlıyorum. | Open Subtitles | هذه الإرشادات والتعليمات تأتيكم من مكتب الطواريء |
| Üzgünüm. Bay Voss'un ofisinden aradılar ve yemeğe gelemeyeceğini söylediler. | Open Subtitles | عفوا , ولكن مكتبه دعا عادل أنه لا يصل الغذاء. |
| Korumalı ofisinden asla ayrılmaz. Kimse içeri giremez. Etrafı her zaman korumalarla doludur. | Open Subtitles | لم يغادر دون حراسة مكتبه قطّ، إنّه مدجج بحراسة مكّونة من 14 عميل. |
| Yarın ofisinden bir şey kaybolabilir ya da... arabanın bir yerleri kırılabilir. | Open Subtitles | شيء سوف يكون في عداد المفقودين من مكتبك غدا، أو قطعت السيارة. |
| Denememi teslim etmiştim. Annem ofisinden faksladı. | Open Subtitles | لقد سلمت مقالتي و أمي أرسلته عن طريق الفاكس الذي في مكتبها |
| Gizli fonumla ilgilenen adamın ofisinden geldi. | Open Subtitles | وجدته بمكتب الرجل الذي كان يعتني بأموالي السرية |
| Müdür Reeve'in ofisinden aranmış gibi hissettim | Open Subtitles | أشعر وكأنني مُستدعى لمكتب الناظر |
| Şerifin ofisinden bir sözcü bana katılacak. | Open Subtitles | ناطق مِنْ مكتبِ مُديرَ الشرطة سَيَلتحقُ بنا. |
| New York ofisinden herkese sorun. Ben bir bas belasiyim | Open Subtitles | اسألي اي احد في مكتبنا بنيويورك انا من يقوم بصنع المشاكل |
| Ne zaman? En son senin ofisinden çıkarken görülmüş. | Open Subtitles | ,آخر مرة شوهد فيها كان خارجاً من مكتبكِ |
| O zaman sanırım Credit Versoix'teki ofisinden başlamalıyız. | Open Subtitles | ثمّ أحزر بأنّنا يجب أن نبدا بمكتبه في فرسوا للائتمان |
| D.A ofisinden ve FBI'dan bir sözcü bunu çok önemli bir olay olarak adlandırdı. | Open Subtitles | وقال المتحدث باسم المكتب الفيدرالي D.E.A التحقيق ومكتب سمي هذا الحدث ذات أهمية كبرى |
| Seni ofisinden saat... altı. | Open Subtitles | سوف أمر و أصطحبك من المكتب فى الساعه السادسه |
| Nöroloğumun ofisinden evime kadar 3 km yürüdüm. Bacaklarımı tuhaf, neredeyse elektrik hissi veren bir acı sardı. | TED | عدت من عيادة طبيب الأعصاب إلى منزلي سيراً على الأقدام، شعرت بوخز في قدمي أشبه بلسعة كهربائية. |
| Alabama saha ofisinden FBI Ajanı Leonard Knox'sunuz. | Open Subtitles | أنتوكيلمكتبالتحقيقاتالفدراليليوناردنوكس من المكتب الميداني ألاباما. |