| Okul harikaydı ve belki okula gitmek bu Media Lab'a sahip olmama yardım etti, emin değilim. | TED | المدرسة كانت ممتازة، و لعل الذهاب للمدرسة ساعدني على |
| On yaşında, anneme artık okula gitmek istemediğimi söyledim. | TED | وفي العاشرة، أخبرت أمي أنني لا أريد الذهاب للمدرسة بعد ذلك. |
| eğer okula gitmek istiyorsak U dönüşü yapmamız gerekmiyor mu? | Open Subtitles | إذا أردنا الذهاب إلى المدرسة فيجب علينا الدوران للخلف، صحيح؟ |
| Oku... okula gitmek zorunda olduğum için şimdiden çalışmaya başlamalıymışım. | Open Subtitles | قال أنّ عليّ الدراسة بجهد أكبر لأن عليّ الذهاب إلى المدرسة |
| Senin ilk işin daima okula gitmek, tamam mı? | Open Subtitles | لا، عليك دائماً أن تذهب للمدرسة أولاً، حسناًً؟ |
| okula gitmek için hazırlanıyorum ve bu sabah mısır gevreği yedim. | Open Subtitles | صباح الخير،أنا أستعد للذهاب للمدرسة هذا الصباح وأكلت للتو حبوب الإفطار |
| Dokuz yaşımda iken yılda birkaç defa, tek başıma okula gitmek için Kuzey Kutbunun üstünden uçuyordum. | TED | لذلك، منذ أن بلغت 9 سنوات كنت أسافر بمفردي بالطائرة عدة مرات في السنة فوق القطب الشمالي، لكي أذهب إلى المدرسة. |
| okula gitmek istiyorum. | Open Subtitles | لا تجعلونى أبقى فى المنزل مرة أخرى أنا أريد الذهاب للمدرسة |
| Evet. Siz okula gitmek zorundasınız. Ben de işe. | Open Subtitles | نعم ،عليكم الذهاب للمدرسة وأنا عليّ الذهاب للعمل |
| Keşke ben de her gün okula gitmek için otobüse binebilsem. | Open Subtitles | أتمنى لو كنتُ أستطيع الذهاب للمدرسة في الحافلة |
| Yapma be oğlum, ne s.kime okula gitmek istiyorsun ki? | Open Subtitles | بربك يا رجل ، لماذا تُريد الذهاب للمدرسة ؟ |
| Önemli bir kişi olmak istiyorum. Bu sebeple okula gitmek istiyorum. | Open Subtitles | ، أحب أن أكون شيئاً ما في العالم لذلك أريد الذهاب إلى المدرسة |
| okula gitmek istiyorum. Onu arkadaşlarının önünden almalıyım. | Open Subtitles | أريد الذهاب إلى المدرسة اقبض علية أمام زملاؤه |
| Özel okula gitmek zorunda kalacaklar ki çok pahalıya mâl olur. | Open Subtitles | عليهم الذهاب إلى المدرسة الخاصة يكون باهض الثمن |
| Şimdi de her gün okula gitmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | إذن أنت تريد أن تذهب للمدرسة كل يوم؟ |
| İlk yaptığı şey ise çocuklarının okula gitmek için ihtiyaç duyduğu doğum belgelerine başvurmak oldu. | TED | وكان أول شيء فعلته بها أن قدمت لاستخراج شهادات ميلاد لأبنائها، فهم يحتاجونها للذهاب للمدرسة. |
| ve şu anda okula gitmek zorunda olduğumu zannetmiyorum. | Open Subtitles | .وإضافةلذلكالآن،يبدو. لا أعرف، يجب أن أذهب إلى المدرسة |
| Onlar okula gitmek için durdu ,sürüyor. | Open Subtitles | انهم توقفوا عن الذهاب الى المدرسة ، والقيادة. |
| 1 dolar 50 sent harcamadan okula gitmek beni şaşırtıyor. | Open Subtitles | يدهشني أنني أستطيع أن أذهب للمدرسة بدون أن أخسر دولار و نصف |
| okula gitmek senin görevin. | Open Subtitles | ارتياد المدرسة هُو وظيفتك. |
| Gerçek bir okula gitmek istiyorum, gerçek arkadaşlarla! | Open Subtitles | اريد الذهاب لمدرسة حقيقية مع اصدقاء حقيقيون.. |
| Bu sabah da direk okula gitmek istedim. | Open Subtitles | و بعدها بهذا الصباح , رغبتُ بالذهاب للمدرسة |
| Eğitimli olmak, okula gitmek. | Open Subtitles | انه يريد الحصول على التعليم. انه يريد للذهاب إلى المدرسة. |
| Eylülde okulun ilk günü geldiğinde onun için okula gitmek çok sevindirici olacak. | Open Subtitles | و سيكون أول يوم في المدرسة في شهر سبتمبر و سيكون يوماً رائعاً على ما أعتقد عندما تذهب إلى المدرسة |
| Lütfen babama söyle. Yatılı okula gitmek istemiyorum. | Open Subtitles | أرجوك أخبري أبي , أنني لا أريد الذهاب إلى مدرسة داخلية |
| Kim sadece erkeklerin okuduğu bir okula gitmek ister ki? | Open Subtitles | من يريد أن يذهب لمدرسة كلها أولاد؟ |
| Asla karşılaşamayacağımız insanlarla aynı okula gitmek. | Open Subtitles | الذهاب الي مدرسه لا نستطيع تحملها , مع أشخاص لم نلتقي أبداً؟ |