| Ve neden? Neden çocuklar okumayı yazmayı bıraktılar? Ben nasıl savaşılacağını öğrenmiştim. | TED | ولماذا، لماذا بينما بقية الأطفال يتعلمون القراءة والكتابة، كنت أتعلم كيف أقاتل. |
| Notlar yavaşça, oğlumun okumayı öğrendikten sonrası için tasarlanan bir mektuba dönüştü. | TED | تحولت الملاحظات شيئاً فشيئاً إلى رسالة مخصصة لابني بمجرد أن يتعلم القراءة. |
| Bu Reis, boyu bundan uzun olan çocukların... okumayı öğrenmemesi gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | هذا الزّعيم يقول الأطفال أنبل من ذلك لا يجب أن يتعلّموا القراءة |
| Her maça giderdi, o yüzden ona spor sayfalarını okumayı severim. | Open Subtitles | لقد أعتاد أن يذهب لكل المباريات لذلك أقرأ له جريدة الرياضة |
| okumayı ve iyi konuşmayı öğretiyorlar. Ve kadınsı beyaz ayakkabılar giymeyi. | Open Subtitles | ،يعلمونك فقط كيف تقرأ الكتب وتتحدث بلباقة وترتدي هذه الأحذية البيضاء المخنثة |
| Beni tanıyan herkes okumayı bilmediğimi bilir ve bana yazmaz. | Open Subtitles | أى شخص يعرفنى يعلم أننى لاأجيد القراءة لذلك لايكتبون لى |
| Ama bunları bana 12. sınıf seviyesinde okumayı öğrendiğimde annem hediye etmişti. | Open Subtitles | لكن هذه هدية أمي لي عندما استطعت القراءة في الصف الثاني عشر |
| - Mesele şu ki başımı yaraladığımdan beri okumayı unuttum da. | Open Subtitles | بصدق، أنا لم أكن قادرةً على القراءة منذُ أن آذيتُ رأسي. |
| Şimdi, biliyorum ki çoğunuz okumayı bırakın yazmayı bile bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | الآن, اعلم ان اكثركم لا يمكنه القراءة ناهيك عن الكتابة |
| Bir de okumayı bilmeyen ama Baba'nın bilgeliğini anlayan vahşiler var. | Open Subtitles | والمتوحشين الذين لا يستطيعون القراءة على الإطلاق الذين يفهمون حكمة الآب. |
| okumayı öğrendiğinizde, öğrenmek için okuyabilirsiniz. | TED | فعندما تتعلمون القراءة يمكنكم بعدها القراءة للتعلم. |
| Ama bilirsiniz, makinelerle okumayı çok yalnız bir yöntem bir olarak buluyorum. | TED | ولكن، كما تعلمون، أجد القراءة بآلالآت عملية من غير رفيق. |
| Umarım geleneksel toplumlar hakkında okumayı, benim onların içinde yaşamayı bulduğum kadar büyüleyici bulursunuz. | TED | آمل أن تجدوا القراءة عن المجتمعات التقليدية بقدرة المتعة التي وجدتها في العيش في تلك المجتمعات. |
| Ama babam benim okumayı ve yazmayı öğrenmemi istedi. | TED | لكن ابي ارادني ان اتعلم القراءة والكتابة |
| Ne okumayı ne de yazmayı bilen insanlara çizimleri ve mühendisliği nasıl anlatabilirsiniz? | TED | كيف تشرح الرسمات والهندسة لأشخاص ليس بإمكانهم القراءة ولا الكتابة |
| İşte o zaman diğer kızları; kız kardeşim gibi çocuğu olan, okula gitmiş ama okumayı ve yazmayı unutmuş olan kızları aradım. | TED | كان ذلك عندما كلمت فتيات أخريات مثل أختي ممن لديهن أطفال كنّ في الصف لكنهن نسين القراءة والكتابة |
| Loisfoeribariye?" Kelimeyi sesli okumayı deniyorum tekrar tekrar. | TED | أحاول مراراً وتكراراً أن أقرأ الكلمة بصوت عال. |
| John, İnsanlar Strand dergisini alır, çünkü, Sherlock Holmes'un çözdüğü bir hikaye okumayı bekler. | Open Subtitles | جون, الناس تشترى مجلة الستراند وتتوقع ان تقرأ قصة عن شارلوك هولمز |
| Bir kitap sadece onu okumayı bilen insanlar tarafından okunabilir. | Open Subtitles | يمكن للكتاب أن يقرأ فقط بواسطة الناس الذين يستطيعون قرائته |
| Ve okumayı seviyor. | Open Subtitles | وهو يحب القراءه وكل مايريده في عيده الثامن |
| Blogundan bu görüşlerini okumayı düşünebilirim. | Open Subtitles | سأمتن لقراءة بعض من هذه النصائح من مدوّنته |
| - Bir yerde okumuştum. - okumayı ben de severim. | Open Subtitles | ـ قرأتها فى كتاب ما ـ أحب القرأة أنا أيضاً |
| - okumayı sever misin? - O kadar iyi okuyamam. | Open Subtitles | هل تحبي القرائة لا أستطيع القرائة بهذة الجودة |
| İlk olarak DNA'yı dizmeyi veya okumayı öğrendik hemen onun ertesinde nasıl yazacağımız veya sentezleyeceğimiz öğrendik. | TED | فأولاً تعلمنا تسلسل الحمض النووي أو قراءته وبعد فترة وجيزة جداً تعلمنا كيفية كتابته أو تجميعه. |
| Ben zihin okumayı bilmem ki. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ قِراءة العقولِ، تَعْرفُ. |
| Irkım yüzünden onların beni okumayı, yazmayı ve konuşmayı seven bir öğrenci olarak görmemelerini düşünmek beni gerçekten üzüyordu. | TED | وكان أمراً محزنا بالنسبة لي أن أرى أن عرقي جعل من الصعب عليهم أن يروني كطالب محب للقراءة والكتابة والتحدث. |
| Kitabını okumayı isteriz tabii seni geri getirmek anlamına geliyorsa. | Open Subtitles | سوف نكون مسرورين بقراءة كتابك خصوصاً اذا كان مهم لإرجاعك |
| Evde olup, küvetin içinde güzel bir makale okumayı istemez miydin? | Open Subtitles | ألا تفضلين لو كنتي في المنزل في حمام ساخن لطيف. "تقرأين مقاله جميلة في "بولو |
| Ne yani, siyahlar okumayı öğrenince hepimiz aynı sonuca mı varıyoruz? | Open Subtitles | ماذا ؟ الناس السود يتعلمون كيف يقرأون وجميعنا نحصل على نفس الخاتمة ؟ |
| Onun aklını okumayı düşünüyordum. | Open Subtitles | ما كنت أفكر به ، لماذا لا تقرأي ما في رأسه... .. ـ |