| Gölgeler kitabı. Öylesine okunacak bir kitap değil. | Open Subtitles | كتاب الظلال, إنه ليس كتاب للقراءة في العطلة الصيفية | 
| Zaten iki kere okudum. okunacak bir şey kalmadı. | Open Subtitles | قرأت مرتين بالفعل ليس هناك شيءٌ للقراءة. | 
| Benim ihtiyacım olan da yalnız kalmam -erkekler yok, barlar yok sadece bir şişe güneş kremi ve bir düzine sahilde okunacak kitap. | Open Subtitles | الخلوة هي كل ماأحتاجه بلا شبان ولا حانات فقط قنينة من الواقي من الشمس وعشرات من أفضل الكتب للقراءة عند الشاطيء | 
| Hiç acele etme. Burada okunacak çok şey var. | Open Subtitles | لا عجل ، لدي الكثير لأقرأه | 
| Orada okunacak ne var ki? | Open Subtitles | ما الذي هناك لأقرأه ؟ | 
| Böylece etrafında hep bir sürü okunacak kitap olacakmış. | Open Subtitles | حسنا سيكون لديها العديد من الكتب حولها لتقرأها | 
| Hiç losyon veya o tarz bir şey kullanmamalısın ve sana ihtiyacın olursa diye okunacak şeyler bıraktık. | Open Subtitles | ويجب ألّا تستخدم أي مستحضر ...أو ما شابه و, لقد تركنا بعض بعض المواد لك لتقرأها في حالة احتجتها | 
| Sıkılmazsan eğer okunacak şeyler var. | Open Subtitles | هناك بعض المجلات للقراءة اذا شعرت بالملل | 
| Burada... okunacak bir sürü şey ve yedek kıyafetler var. | Open Subtitles | لدينا مواد للقراءة ، وملابس اضافية | 
| Etrafın okunacak şeylerle çevrelenmiş. | Open Subtitles | أنت محاط بمواد للقراءة. | 
| Burada okunacak ufak bir şey var. | Open Subtitles | ها هي أوراق قليلة للقراءة |