"olduğuna inanıyor" - Traduction Turc en Arabe

• تعتقد أن
• يعتقد أن
• يعتقد أنه
• تعتقد ان
• يعتقد أنّ
• يعتقدون بأن
• يظنّ
• تؤمن بأنه
• تعتقدين بأن
• تصدق أن
• تعتقد بأن
• يظن أن
• تصدق ان
• تؤمن أن
• يعتقدون أن

Bana ve ona benzeyen başka bir vücut olduğuna inanıyor musun?
هل تعتقد أن جسدي يشبه لي والتي جسدها يشبه لها؟

"Polis Angel Giménez'in masum olduğuna inanıyor."
وقد أصدرت الشرطة تصريحاً تقول فيه أنها تعتقد أن انخيل برئ

Görünüşe göre bebeğimiz uykunun zayıf mahluklara has olduğuna inanıyor.
الظاهر أن طفلنا يعتقد أن النوم يحدث مرة في الإسبوع

Adada onun her hareketini kontrol edebilen bir cadı olduğuna inanıyor.
يعتقد أنه هناك ساحرة تعيش داخل الجزيرة تتحكم بكل خطواته.

Yabancı topraklardaki bir amerikan elçiliğinin Birleşik devletler toprağı olduğuna inanıyor musunuz?
...هل تعتقد ..ان السفارة الأمريكية على وطن أجنبى هى ملك للولايات المتحدة؟

Hatta apartmanın bazı sakinleri bu dairenin lanetli olduğuna inanıyor.
البعض في هذا المبنى يعتقد أنّ هذه الشقّة ملعونة.

Çoğu kişi bunun gerçek olduğuna inanıyor. Sadece ben değilim.
الكثير من الناس يعتقدون بأن هذا حقيقي، أنا لست الوحيد

- İnsanlar arızanın kendi enerji şebekelerinde olduğuna inanıyor. Ama dalgalanma bir kaza sonucu olmadı.
يظنّ البشر أنّ الخللَ من شبكتهم الكهربائيّة، لكن أظهر البحث أنّها لم تكن حادثة.

Evet ama bunun uygun bir zaman olduğuna inanıyor musunuz?
نعم, ولكن هل تعتقد أن هذا هو الوقت المناسب؟

Samantha Bynarr'ın kaçışımızın anahtarı olduğuna inanıyor.
سامانثا تعتقد أن بينار هو المفتاح الى هروبنا.

Laboratuar teknisyenimiz bir lanet olduğuna inanıyor da. Ama tuhaf bir kızdır.
ان مشرفة المختبر لدينا تعتقد أن هناك لعنـة ، إنهـا شـابة

Bu mesajı yaymanın en iyi yolunun da popüler müzik videolarını kullanmak olduğuna inanıyor.
يعتقد أن أفضل طريقة ليوصل تلك الرسالة عبر إستخدام وسيط موسيقى الفيديو الشائع جداً.

Yüksek Konsey bunun tek çare olduğuna inanıyor olmalı...
المجلس الأعلى يعتقد أن هذه هى فرصتهم الوحيدة

Hala dışarıda dokunulmamış bir kraliyet mezarı olduğuna inanıyor.
إنه ما زال يعتقد أن هناك قبر ملكي سليم هناك

Bazıları eskiden özel kuvvetlerden olduğuna inanıyor çünkü varlığı hissedilir, ama asla göremezsin.
البعض يعتقد أنه كان يعمل سابقاً في القوات الخاصة لإن وجوده كان يتم الشعور به ولكن لم تتم رؤيته على الإطلاق

Senden daha çok yıldızı olan birileri bunun önemli olduğuna inanıyor.
و الان شخص اخر يحمل رتبه عسكرية اكبر منك تعتقد ان بعض الاشياء ذات قيمة

O adam her kimse, ikimizden birinin Oşimayda olduğuna inanıyor.
وأيّا كانت هويته، فهو يعتقد أنّ واحدا منّا هو (أوشيمايدا).

Ve son olarak, dünya insanları birşeylerin çok ters gittiğine iklimle ilgili çok ters giden bir şey olduğuna inanıyor.
أخيرا، بدأ جميع السكان في مختلف أنحاء العالم يعتقدون بأن هناك شيء ما يحدث، خطأ كبير بمناخنا.

Çünkü sihirlerinin gerçek olduğuna inanıyor.
لأنّه يظنّ سحرهم حقيقيًّا

Kutsal Toprakları geri almanın görevimiz olduğuna inanıyor musun?
وهل تؤمن بأنه من واجبنا استعادة الأراضي المقدسة؟

Kathryn, tecavüz olduğuna inanıyor musun? Evet.
كاثرن هل تعتقدين بأن ساره اغتصبت ؟

Bu yaptığının ahlaki olduğuna inanıyor olamazsın.
لا يمكنك أن تصدق أن ما فعلته كان أخلاقياً

İşin içinde bit yeniği olduğuna inanıyor, bu senin suçun değil.
أظن أنّها تعتقد بأن هنالك ما هو أكثر بالأمر، بأنّ ذلك ليس ذنبك

Bazıları Tanrı'nın öldüğüne ve bütün bu nesnelerin onun cesedine ait parçalar olduğuna inanıyor.
البعض يظن أن الرب لم يعد موجود وكل هذة الأغراض هى بقاياه البعض يرى أن هذا هراء

Bütün bunların tesadüf olduğuna inanıyor olamazsın?
انت لا تصدق ان كل هذا صدفه ؟

Kadeh'in gerçekten var olduğuna inanıyor musun?
هل تؤمن أن هذا الكأس موجود فعلا ؟

Ama bugünlerde bir çok kozmolog uzayın sınırlı olduğuna inanıyor.
ولكن الآن العديد من الفليكيين يعتقدون أن الكون له نهاية