| Kulak çınlaması ile beyin ses olmadığı zaman bir ses olduğunu düşünmemizi sağlayan garip şeyler yapar. | TED | ومع طنين الأذن، يقوم الدماغ بأفعال غريبة تجعلنا نعتقد أن هناك صوتًا غير موجود فعلًا. |
| ya da 'Daha az alacağım.' Bu tamamıyla iyi ve doğru, sadece farklı yönlerde değişiklikler aslında seçeneklerin iyi ya da kötü olduğunu düşünmemizi etkiler. | TED | وهذا أمر جيد ماعدا أنه الفروقات بالإتجاهين المختلفين في الواقع تؤثر ما إذا كنا نعتقد أن الخيارات جيدة أو سيئة. |
| Ya birisi gerçekten de başka bir nedenle olmasına rağmen cihad eylemi olduğunu düşünmemizi istiyorsa? | Open Subtitles | ماذا لو كان أحدهم يستغل انحيازنا ليجعلنا نعتقد أن الموضوع يتعلق بالجهاد ؟ بينما ربما يكون أمراً آخر ؟ |
| Parsa, hava aracının yok olduğunu düşünmemizi istedi. | Open Subtitles | بارسا أرادنا أن نعتقد أن الطائره قد تم تدميرها |
| Bunun bir soygun olduğunu düşünmemizi istemiş. | Open Subtitles | لقد أراد منا أن نعتقد أن هذه عملية سرقة |
| Bunun gerçek olduğunu düşünmemizi gerektiren nedir? | Open Subtitles | ما الذي يجعلنا نعتقد أن هذا حقيقياً؟ |
| Sorunumuz olduğunu düşünmemizi istiyorlar. | Open Subtitles | ويريدوننا أن نعتقد أن المشكلة فينا. |
| Alko Tanida'nın hâlâ hayatta olduğunu düşünmemizi sağlayarak kendini hedef olmaktan korumuş oldu. | Open Subtitles | .الموزعون وقد كان قادرا على تفادي الكشف (بجعلنا نعتقد أن (إيكو تانيدا .كان ما يزال على قيد الحياة |