| Bu gece ay tutulması olduğunu duydum, belki yukarı bakmalıyız. | Open Subtitles | سمعت أن خسوف القمر سيحدث الليلة ربما علينا النظر لأعلى |
| Fabrikanın üçüncü bir katı olduğunu duydum. Bu doğru mu? | Open Subtitles | سمعت أن هناك طابق ثالث في المصنع، أهذا صحيح ؟ |
| Seni görmeyi kabul ettim, çünkü ciddi ve saygıdeğer, biri olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد وافقت أن أقابلك لأننى سمعت أنك رجل جدى يجب معاملتة باحترام |
| Bennet'ın Haydutları'nın, saklanmak için, ...bu civarda gizli bir yerleri olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت ان الحراس بينت اعتادوا ان يملكوا مخبأً في مكان ما هنا |
| Son derece vahşi olduğunu duydum... horoz dövüşü gibi, ama bunda insanlar dövüşüyormuş. | Open Subtitles | لكنني سمعت أنها مسابقة وحشية بلا داعٍ مثل صراع الديوك، وإنما بين البشر |
| Yeni birine ihtiyacınız olduğunu duydum, uh-- uh, belki bir iş vardır. | Open Subtitles | سمعت انك قد تحتاجين الى وجة جديد فقد يكون هناك عمل جديد |
| Orada hala, Felsefe Taşı ile ilgili devam eden araştırmalar olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أن أبحاثا كانت تجرى على حجر الفلاسفه في ذلك المكان |
| Eski ortağın Jack'in kellesi için bir ödül olduğunu duydum. | Open Subtitles | إذاً لقد سمعت أن هناك مكافأة علي رأس شريكك القديم |
| Allinol mü? Sağ olun beyler, bunun çok yararlı olduğunu duydum. | Open Subtitles | هذا الوقود شكراً يا رفاق لقد سمعت أن هذه الأشياء مفيدة |
| Yeni komşun Ben Faulkner'in evsizlerle ilgili şahane çalışmaları olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أن جارك الجديد بن فوكنر يقوم بعمل رائع مع المتشردين |
| Adli tabibinin aynı zamanda kasabanın çocuk doktoru olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أن اختصاصي الفحص الطبي هو نفسه طبيب أطفال البلدة. |
| Seni görmeyi kabul ettim, çünkü ciddi ve saygıdeğer biri olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد وافقت أن أقابلك لأنني سمعت أنك رجل جدي يجب معاملتة باحترام |
| Gel, çok zeki bir adam olduğunu duydum. Beni neden aradığını merak ettim. | Open Subtitles | بربك، لقد سمعت أنك رجل ماهر، وأنا في شوق لمعرفة لماذا طلبت لقائي. |
| Huzur içinde ölmeme izin vermek yerine 911'i arayan dâhinin sen olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك عبقري التي دعت 911 بدلا من السماح لي يموت في سلام. |
| Marvin'in yardıma ihtiyacı olduğunu duydum, ve neden olmasın dedim. | Open Subtitles | سمعت ان مارفن يحتاج لمساعده لذا انا اكتشفت ,لما لا |
| Sırf doğa gezisi yapan deli bir varis olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنها وريثة مجنونة لا تقوم سوى بالمسير طوال العام. |
| Şimdiki patronumuzu indirmek için biraz askere ihtiyacın olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت انك تحتاج الى بعض الجنود لتطيح بزعيمك الحالي |
| Senin bir yıldız olduğunu duydum kilise korosunda ve lekeli bir camı yüksek bir notayı okurken kırdığını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت بأنك نجمة في جوقة الكنيسة وبأن الزجاج تشقق عندما غنيت نغمة عالية بتلك الطريقة تلفت إنتباه الرب |
| Bir rehin alma olayı olduğunu duydum. Operasyon bölgesi neresi? | Open Subtitles | لقد سمعت بأنه تم إحتجاز رهائن أين هو موقع العملية؟ |
| İsa'nın her fırsat yakaladığında şarap içerek sarhoş olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ أن عيسى كان يشرب الخمر كلما واتته الفرصة |
| Bu gece köyde bir kargaşa olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت انه كانت هناك اثارة في القرية الليلة |
| Ben İngilizcenin bu günlerde en ateşli şey olduğunu duydum. | Open Subtitles | أسمع أن الصراخ بالانجليزي هو الشئ الأكثر اثارة هذه الأيام. |
| Hayattayken babamın arkadaşı olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه كان صديق والدي .. عندما كان على قيد الحياة |
| Orada olduğunu duydum, iyi misin? | Open Subtitles | سيري معي سمعت أنّك كنت هناك , أأنت بخير ؟ |
| bunun hayatın anlamını bulmakla bir ilgisi olduğunu duydum. | TED | ولقد سمعت عن الحكمة الشهيرة المتعلقة بإيجاد المعنى. |
| Gemide yaşam programı ile ilgili bazı endişeleriniz olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعتُ أنّ لديكِ بعضَ المخاوفِ في برنامج الإقامة في السفينة. |
| Ülkenizin, İmparator ile savaşta olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت بأن بلادك في حالة حرب مع الامبراطور |