| Onlarla karşılaştığımda bütün bunlardan sen ve arkadaşlarının sorumlu olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | وعندما يتسني لي لقاءهما أخيراً سأخبرهم أنك وأصدقاءك مسؤولون عن معاناتهما |
| Gitmiyorsun. Onlara sadece 14 yaşında olduğunu daha çocuk olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | لن تذهب، سأخبرهم أنك في الـ 14 من عمرك |
| Tahminde bulunup boş olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | لكيّ أُخرج نفسي من هذا المأزق, سأقول أنه كان خالياً. |
| Nerede olduğunu söyleyeceğim eğer bana kim olduğunu söylersen. | Open Subtitles | سوف... أخبرك أين أنت إذا أخبرتني مَن تكون. |
| Tatlım, yalnızca oraya gidip ona... yaptığının yanlış olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | عزيزتي , أنا سأذهب هناك فقط وأخبره أن ما فعله كان خاطئاً |
| Onlara partinin iptal olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | فقط سأخبرهم ان الحفلة تم إلغائها |
| Kamyonettekinin sen olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | سَأُخبرُهم أنتَ في سيارةِ الدرجةَ. |
| Onun iyi olduğunu söyleyeceğim demiştim. | Open Subtitles | أخبرته أنني سأقول لهم أنه بخير. |
| Tercüme yaparken bizim aracın onunkinden daha büyük olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | عندما اترجم من اجلكِ سأخبرهُ أن سيارتنا مازالت اكبرَ من سيارتهِ |
| sana ne olduğunu söyleyeceğim her zaman ailenin bizim evliliğimizden dolayı mutlu olmadıklarını hissediyordum öyle hissediyorum onlara göre belki de Sameer'le evlenmiş olsaydın benim veremediğimi o verebilirdi bu doğru,konu sadece itibar meselesi değil | Open Subtitles | سأخبرك ما هو لقد كنت دائما أشعر بأن أهلك ليسوا سعيدين كثيرا بزواجنا ، هكذا أشعر |
| Kızım olursa dünyalara sahip olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | و إن رُزقت بفتاة سأخبرها بأن العالم كله ملكها |
| Onlara üzgün olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأخبرهم أنك آسف |
| Onların şimdi farklı olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأخبرهم أنك مختلفٌ الان |
| Gelmek üzere olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأخبرهم أنك في الطريق |
| Bu büyük bir hataydı. - Öyle olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | كل هذا كان خطئا كبيرا - ..سأقول أنه كان - |
| Gerçeği söyleyeceğim, babam olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | ،سأقول الحقيقة سأقول أنه والدي |
| Neden bu farelerin olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | سوف أخبرك لماذا ماتت هذه بالذات |
| Sana kim olduğunu söyleyeceğim sen de karşılığında bana kim olduğunu söyleyeceksin? | Open Subtitles | سوف أخبرك من هوالـ... إذا أخبرتني من الـ... أنت. |
| Martin'in suratına doğru öksürüp çok bulaşıcı olduğunu söyleyeceğim | Open Subtitles | سأقوم بالسعال على ( مارتن ) وأخبره أن هذا مُعدي |
| Onlara partinin iptal olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | فقط سأخبرهم ان الحفلة تم إلغائها |
| Onlara bizim bildiğimizin doğru olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأقول لهم ما نعرفه من الحقيقة |
| Avery anneyle beraber. Oğlunun durumunun iyi olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | إنّ (ايفري) مع الأم ، لذلك سأخبرهُ أن إبنها قد تعافى من أزمته |
| -E, istediğimi söyledim değil mi? - Neyin yanlış olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | قلت اننى اريد ذلك سأخبرك ما الخطأ |
| Ona, evinde gaz kaçağı olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | كنت سأخبرها بأن لديها تسريب غازيّ |