| Tamam, güzel, mola verelim, Oleg de işini yapsın. | Open Subtitles | حسناً , لنأخذ استراحة ودعي اوليج يقوم باشياءه |
| Restoranda dört yıldır çalışıyoruz ve gördüğümüz tek büyük şey Oleg'in pantolonunun önü. | Open Subtitles | لقد بقينا فى المطعم لمدة اربع سنوات والشىْ الوحيد الذى زاد هو عضو اوليج |
| Boş ver. Oleg'i otobüs durağından almışlar. | Open Subtitles | "دعك من كل هذا،لقد امسكوا "اوليج مع ساقطة في محطة أتوبيس |
| Oleg, Vasiliy ve Maximin hepsi sıradan kasabalardan gelen, sıradan hayatlar yaşayan, sıradan insanlardı. | TED | كان كلاً من أوليغ وفاسيلي وماكسيم رجالاً عاديين، بحياة عادية أتوا من مدن عادية. |
| Oleg'le sevişirken düğün ayrıntılarını konuşmak için gelmiştim. | Open Subtitles | جئت هنا لمناقشة تفاصيل الزفاف مع أوليغ بينما كان لدينا الجماع |
| Boş ver. Oleg'i otobüs durağından almışlar. | Open Subtitles | "دعك من كل هذا،لقد امسكوا "اوليج مع ساقطة في محطة أتوبيس |
| Kimin kimin için çalıştığını sürekli unutmaya eğilimli gibisin, Oleg Igorevich. | Open Subtitles | يبدو أنك عرضة لنسيان من يعمل (لصالح من, يا (اوليج اغوريفيش |
| "Otuz yıl kadar önce, katil Doktor Grayson Oleg Graysinski adıyla Rus Bale grubunda dans eden önemli bir üyeydi. | Open Subtitles | منـذ ثلاثـون عامـاً , القاتـل "الطبيـب "جريسون " كـان عضـواً بـارزاً فـى باليـة "روس "يعمـل راقصـاً بأسـم "اوليج جريسنسكى |
| Sonunda Oleg başardığını sandı. | Open Subtitles | كان هذا الوقت الذي حدده اوليج ) ليستطيع فيه إختراقكِ ) |
| Oleg senin hazır olduğuna inanınca, ...seni test ettiler. | Open Subtitles | بمجرد أن ( اوليج ) إعتقد أنكِ مستعدة أعطاكِ إختبار |
| Oleg de gelebilir mi? | Open Subtitles | بالمناسبة،هل يستطيع "اوليج" المجئ؟ |
| Oleg de gelebilir mi? | Open Subtitles | بالمناسبة،هل يستطيع "اوليج" المجئ؟ |
| Merak etme, Oleg oldukça cömert davrandı. | Open Subtitles | لاتقلقي ( اوليج ) قام بما يلزم وبسخاء ٍ أيضا ً |
| Oleg Sveta, bunlarla başlanır. | Open Subtitles | حسنا، اوليج سيفيتا لنبدأ |
| Bir yolunu bulursun, Oleg. | Open Subtitles | ؟ ستجدون حلا اوليج |
| Oleg Igorevich, kültür şoku yaşıyor olabilirsin. | Open Subtitles | اوليج اغوريفيش), ربما أنت متعرض) لنوع من الصدمة الثقافية |
| Oleg Burov, Moskova'ya dönmüş ve KGB Genel Merkezi'nde çalışıyor. | Open Subtitles | اذا, أوليغ بوروف عاد الى موسكو ليعمل في مقر الكي جي بي |
| Oleg Igorevich Burov. Yasanevo'da konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أوليغ ايغوريتشف بوروف, نريد التحدث معك في ياسانيوف |
| Oleg Konstantinovich, tıp profesörü. | Open Subtitles | هذا هو أوليغ, بروفيسور في الطب |
| Bayan Chapin, Az önce Oleg Mostovoi adlı biriyle görüştüm. | Open Subtitles | سيّدة (شابين)، لقد تحدّثتُ للتو إلى رجل يدعى (أوليغ موستوفوي). |
| Oleg, Max sana söylemişti. O tarz bir film yapmıyoruz. | Open Subtitles | (أوليغ)، (ماكس) أخبرتك أننا لن نسجل ذلك النوع من الأفلام. |