| Olimpiyatlarda sonuncu oldular ve alkolikler derneğinden emekli oldular. | Open Subtitles | نالوا المرتبة الأخيرة في الألعاب الأولمبية و تقاعدوا لتمثيل اعلانات المشروبات الكحولية |
| Olimpiyatlarda ya da Dünya Kupası'nda bir şut atmak fena olmazdı. | Open Subtitles | سيكون هذا جيد للارتقاء لدورة الألعاب الأولمبية أو كأس العالم. |
| Ama yazar olmak Olimpiyatlarda yarışan bir sırıkla atlamacı olmaktan daha kolay değildir. | Open Subtitles | لكنه ليس على الأرجح بأن . . بمقدورك أن تكون كاتب هذا |
| Büyükbabam Olimpiyatlarda koşacağını söylüyor. | Open Subtitles | جدي يقول أنك بالتأكيد ستذهب إلى الألعاب الألومبية |
| Stearman çok güzel, küçük bir uçaktır ama Olimpiyatlarda koşmakla kıyaslanamaz bile. | Open Subtitles | من وستيرمان طائرة صغيرة جميلة، لكنني لا أتصور أنه يقارن الكثير لتشغيل في دورة الالعاب الاولمبية. |
| Olimpiyatlarda bunu çok ciddiye alırlar. | Open Subtitles | أتعلمين أنّهم في الأولمبياد يولون اهتمامًا جادًا لتلك الأشياء. |
| Olimpiyatlarda yarışabilir ya da yarışamazsın. | Open Subtitles | بأنك ربما تنافس او لن تنافس في الاولمبياد |
| Olimpiyatlarda uçurtma yarışması yok. | Open Subtitles | ليس هنالك منافسة طائرات ورقية فى الأولمبيات |
| Olimpiyatlarda da söylerler ya önemli olan kazanmak değil katılmaktır. | Open Subtitles | كما يقولون فى الأوليمبيات ليس الفوز ولكن المشاركة هى الأهم |
| Roma'yı Olimpiyatlarda temsil etmek için Jüpiter tarafından seçilen de benim! | Open Subtitles | لقد أخترت لأمثل روما في الألعاب الأولمبية, بواسطه جوبيتر |
| Yani Olimpiyatlarda sürekli yaşanıyor bu birinin örneği başka birininkiyle karışıyor falan. | Open Subtitles | يحدث هذا باستمرار في الألعاب الأولمبية العينات تختلط |
| Bunu 2074 yılı yer çekimsiz Olimpiyatlarda sürdüm. Sonuncu olmuştum. | Open Subtitles | لقد سقت هاته الدراجة في الألعاب الأولمبية المضادة للجاذبية في عام2074 و حللت آخِرا |
| Bay Plunkett da Olimpiyatlarda Anna Buday'a uyuşturucu taşıyan bir kurye gören bir tanıktan bahsetti. | Open Subtitles | إن السيد بلانكيت أشار إلى وجود شاهدة رأت ساعٍ يحمل عقاقير إلى آنا بوديه في الألعاب الأولمبية |
| Sen olmasaydın zengin çocuk, şimdi Olimpiyatlarda olacaktım. | Open Subtitles | لو لم يكن بسببك أيها الولد المدلل لكنت في الألعاب الألومبية الآن |
| Bu geçmiş Olimpiyatlarda doğru olabilirdi. | Open Subtitles | هذا كان صحيح في الألعاب الألومبية خلال السنوات الماضية |
| Olimpiyatlarda uçurtma yarışması yok. | Open Subtitles | ليس هناك مسابقة الطائرات الورقية في دورة الالعاب الاولمبية. |
| Oğlum, Olimpiyatlarda altın madalya alırsa yüzünüze bile bakmayacak. | Open Subtitles | لو ابني ربح الميداليه الذهبيه في الأولمبياد لن يشبهك أبداً |
| Yani, bu harika bir hayal ama buradaki herkes Olimpiyatlarda olamaz ki. | Open Subtitles | أعني , انه حلم جميل ... ـ ولكن ليس كل شخص يستطيع أن يكون في الاولمبياد هنا. |
| Kesin Olimpiyatlarda kazanacak. | Open Subtitles | إنها بالتأكيد رابحة في الأولمبيات الآتية |
| - Olimpiyatlarda, evet. Kanal 23'te, hayır. | Open Subtitles | - .فى الأوليمبيات نعم فى القناة 23 لا |
| Olimpiyatlarda ilk kez Britanyalı bir kayakla atlamacı takdim ediyorum, umarım daha birçoğunun öncüsü olur. | Open Subtitles | سيكون أول تعليق لي على قافز تزلج أولمبي من "بريطانيا"، ولنتمن أن يكون هناك المزيد |
| - Olimpiyatlarda koşacaksın. | Open Subtitles | هيا ياولد, لديك ألعاب أولمبية يجب أن تذهب لها |
| Olimpiyatlarda 17 gün boyunca, dünyanın her yerinden gelen 7,000 ziyaretçinin hepsi ayrı ayrı ışıklandırmayı kontrol etti, C.N kulesini'den, parlamentoya ve Niagara şelalesine kadar düşünce güçleriyle kontrol ettiler, 3,000km uzaklığa kadar. | TED | طوال 17 يوما في الالومبياد، 7000 زائر من جميع أنحاء العالم قام كل واحد منهم بالتحكم في الاضاءة من برج المراقبة والإتصال، إلى البرلمان و شلالات نياجرا مباشرة باستخدام عقولهم على امتداد البلاد، على طول 3000 كيلومتر. |