| Hepimiz aynı değiliz, hiçbir zaman olmadık ve olmayacağız da. | Open Subtitles | نحن لسناً جميعاً متماثلون, و لم نكن و لن نكون. |
| Hiçbir zaman o kadar yakın olmadık. Annelerine daha yakınlardı. | Open Subtitles | .لم نكن مطلقاً قريبين من بعضنا .كانا أقرب إلى والدتهما |
| Ve onu gördüğüm zaman -- şoka uğradım, korkunç bir şok, ve kelimenin tam anlamıyla hayatımızdaki en kötü patlama olmasına rağmen, biz intikam yanlısı olmadık. | TED | و عندما رأيته و بالرغم من الصدمة الصدمة المريعة و الانفجار المريع في حياتنا ,حرفيا لم نكن انتقاميين |
| Biz insanlar, her zaman vücut sağlığımızla ilgili olmuşuzdur. Ama neyin önemli olduğunu anlayabilme konusunda her zaman bu kadar iyi olmadık. | TED | نحن البشر لطالما كنا مهتمين للغاية بصحة أجسامنا، ولكن لم نكن بتلك البراعة في معرفة ما هو مهم. |
| Bu yüzden gelecek değişti, bu yüzden ünlü olmadık. | Open Subtitles | لذا، المستقبل تغيّر لأننا لم نصبح مشهورين |
| Biliyorsun hayatım... biz hiçbir zaman çok mutlu bir aile olmadık. | Open Subtitles | انت تعلمين حبيبتى لم نكن أبدا عائلة سعيدة |
| Biliyorsun hayatım... biz hiçbir zaman çok mutlu bir aile olmadık. | Open Subtitles | انت تعلمين حبيبتى لم نكن أبدا عائلة سعيدة |
| Hiç o kadar zavallı olmadık. Hiç ölmedik. | Open Subtitles | لم نكن قط فقراء إلى هذا الحد ولم نكن قط موتى في داخلنا هكذا |
| Biz hiç izci olmadık, annemiz bizi göndermeyecek kadar tembeldi. | Open Subtitles | أننا لم نكن في الكشافة، أمنا كانت كسولة للغاية لكي تلحقنا بها |
| Biz hiç izci olmadık, annemiz bizi göndermeyecek kadar tembeldi. | Open Subtitles | أننا لم نكن في الكشافة، أمنا كانت كسولة للغاية لكي تلحقنا بها |
| Yutaka ve ben bütün ortaokul ve lise boyunca hiç aynı sınıfta olmadık. | Open Subtitles | كل مادار حول رحلة المتوسطة المرحلة المتوسطة لم نكن انا و يوتاكا في الصف نفسه |
| Hiçbir zaman çocuk evlat edinecek kadar vasıflı olmadık bunun verdiğin parayla ilgisi yok tabii. | Open Subtitles | لم نكن مؤهلين ابداً للتبني لولا النقود التي اعطيتها لنا |
| - Varsayalım biz hiç burada olmadık. - Onu suya atacağız. | Open Subtitles | ـ دعنا نتظاهر أننا لم نكن هنا أبداً ـ نلقيه في البحر |
| Bunları boş ver Pegasus. Biz asla dost olmadık, öyleymiş gibi davranmayalım. | Open Subtitles | كفاك من هذا نحن لم نكن ابداً اصدقاء من الافضل عدم التظاهر بذلك |
| Dürüst olmak gerekirse, hiç yakın olmadık, her zaman mesafeliydi. | Open Subtitles | للأمانة.. لم نكن مقربتان أبدا فلقد كانت دائما بعيدة إلى حد ما |
| Üniversite'sine başladığımdan beri birlikte olmadık. | Open Subtitles | لكنّنا لم نكن سوياً منذ أن أتيت لمقابلتك |
| Polislerin dikkatini çekecek kadar değil, hiç o kadar şapşal olmadık. | Open Subtitles | لا يكفي لكي ننهي هذه المنطقة لم نكن بهذا التدهور من قبل |
| Yani tarihten yargılarsak, tek eşlilikte hiç iyi olmadık. | Open Subtitles | , لو أن التاريخ يمثل حكماً لم نكن جيدين في الزواج الأحادي |
| Biz hiç olmadık ki Abhi... Hep sen vardın... | Open Subtitles | نحن لم نكن ابدا يا ابهى كان هناك انت فقط |
| Dinle, aramızdakilerin kolay olmadığını biliyorum ve birbirimize karşı tam olarak dürüst olmadık ve muhtemelen beni öldürmek isteyeceksin. | Open Subtitles | , اسمع , أعرف أن الامور لم تكن سهلة بيننا , و لم نكن صريحين إلى بعضنا و على الأرجح أنك ستود ان تقتلني |
| Henüz var olmadık. | Open Subtitles | إننا لم نصبح المسحورات بعد |
| Adamın en olmadık anda şıp diye ortaya çıkmakta üstüne yok. | Open Subtitles | لديه عادة بغيضة لمضايقتي بالأوقات الغير مناسبة |