| Bu minik alüminyum boru en iyi arkadaşın olmak üzere. | Open Subtitles | هذا الأنبوب الألمنيوم الصغير على وشك أن يكون أفضل أصدقائك |
| Bu yüzden onu istedim ve tamamen benim olmak üzere. | Open Subtitles | اذا انا اريدها وأنها على وشك أن تكون كلها لي |
| Ve bu o çocuklara olmak üzere olan şey, öyle mi? | Open Subtitles | وذلك الذي أوشك أن يحدث إلى أولئك الأولاد؟ |
| Ama olmak üzere olan şey bunu sonsuza dek değiştirecekti. | Open Subtitles | لكن الذي كان على وشك أن يحدث كان سيغيّره إلى الأبد |
| olmak üzere. | Open Subtitles | حَصلَ عليه تقريباً. |
| Baba olmak üzere ve hiç bir sorumluluk kabul etmiyor. | Open Subtitles | فالفتى يوشك أن يصبح أباً ومازال يرفض تحمل المسؤولية. |
| İstihbarat Değerlendirme Komitesi Başkanı olmak üzere. | Open Subtitles | بسبب أنه كان على وشك أن يصبح رئيسا على الإستخبارات ومراقبة اللجنة |
| Neyin parçası olmak üzere ve inanılmaz derecede şanslı olduğuma dair hiçbir fikrim yoktu. | TED | لم تكن لدي أدنى فكرة عما كنت على وشك أن أصبح جزء منه، وكنت محظوظاً بشكل لا يصدق. |
| Yüce İsa'nın bunu... başpiskopos olmak üzere hazırlanan, bir başbakan için söylediğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أشكّ أن سيدنا اليسوع قصد أن ينطبق ذلك على مستشارٍ على وشك أن يُرسّم مطرانا |
| Bence yaşamlarımız yok olmak üzere zaten. | Open Subtitles | أظن أن حياتنا على وشك أن تدمر على أية حال |
| Kızgın değilsem ya da olmak üzere değilsem, sen bana hediye almazsın. | Open Subtitles | أنت لم تشتري لي هدية أبداً مالم أكن غاضبة أو أوشك أن أغضب. |
| Bence burada kötü bir şey olmak üzere, Louis. | Open Subtitles | أعتقد شيء سيئ أوشك أن يحدث هنا، لويس. |
| Bakın, anlamıyorsunuz, çok kötü bir şey olmak üzere. | Open Subtitles | أنظر، أنت لا تفهم، شيء سيئ جداً على وشك أن يحدث |
| olmak üzere. | Open Subtitles | حَصلَ عليه تقريباً. |
| Bekliyorum. gitmem lazım oğlan Nico erkek olmak üzere. | Open Subtitles | أنا كليّ جاهز الولد نيكو يوشك أن يصبح رجلا |
| Belki yeni kaptan olmak üzere olan küçük sınıflardan birine. | Open Subtitles | ربّما إلى الغير متخرجين التي على وشك أن تكون قائدة الفريق. |
| Yeni vasektomi yaptırmış adamın baba olmak üzere olduğunu. | Open Subtitles | الرجل صاحب عملية العقم الطازجة على وشك أن يصبح أباً |
| Vakayı gözden geçirsen iyi olur çünkü kâbusumuz olmak üzere. | Open Subtitles | يجبعليكأن تدرسهذه القضيةبعناية، لأنه على وشك أن تصبح كابوسنا. |
| Üçüncü İmparatorluk yok olmak üzere. | Open Subtitles | الرايخ الثالث هو على وشك الانهيار. |
| Ama şimdi, bir şey olmak üzere yüz yıldır olmayan bir şey. | Open Subtitles | لكن الآن شيئا على وشك الحدوث لم يحدث منذ زمن |
| Aslında şöyle demeliydi, "Ne kadar garip, uzun bir yolculuk olmak üzere" | TED | وكان يتوجب عليه القول، "يالغرابة، وطول رحلة علي وشك ان تتحقق ." |
| 1784 yılında etkili bilginler ve politikacılar da dâhil olmak üzere 600'den fazla üyesi vardı. | TED | بحلول عام 1784، كان هناك أكثر من 600 عضو، من بينهم علماء مؤثرون وسياسيون. |
| Amerika da dahil olmak üzere bütün dünyada insanlar ırklara göre muamele görüyor bu beni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | من طريقة نظر الأمريكيين نحو غيرهم بطريقه مختلفة مبنيّة على العنصرية.. هذا يقلقني. |
| Onlar banliyöde yaşıyor ve sizin de üçüncü bebeğiniz olmak üzere. | Open Subtitles | نحن بالكاد نقضي وقت سويًا على أي حال هم يعيشون في الضواحي الآن وأنتم الإثنان على وشك الحصول على الطفل الثالث |