| Öyle olmaları gerek. Ağırlıklarınca yetkilidirler. | Open Subtitles | يجب أن يكونوا كذلك يثقلهم ما بهم من أحكام |
| Bu çocukların güçlü olmaları gerek. | Open Subtitles | هؤلاء الأولاد يجب أن يكونوا أقوياء |
| On dakika içinde gitmeye hazır olmaları gerek. | Open Subtitles | يجب أن يكونوا مستعدين للذهاب في العاشرة |
| Gidip sivilleri uyandırın. On dakika içinde gitmeye hazır olmaları gerek. | Open Subtitles | يجب عليهم أن يكونوا جاهزين للتحرك في غضون عشر دقائق |
| Çok dikkatli olmaları gerek. | TED | عليهم أن يكونوا حذرين للغاية. |
| İnanılmaz yakın arkadaşlar olmaları gerek. | Open Subtitles | لا بد ان يكونوا اصدقاء جيدين بشكل رهيب |
| Emin olmaları gerek. | Open Subtitles | يجب ان يكونوا متأكدين,فكما ترين. |
| Ona veda etmeleri için orada olmaları gerek. | Open Subtitles | يجب أن يكونوا هناك حتى يودّعوه. |
| Bence daha korkmuş olmaları gerek. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب أن يكونوا أكثر خوفًا |
| Bunu silmek zorundayız. Havalı olmaları gerek. Don, neden bahsettiğimi anlarsın sen. | Open Subtitles | يجب أن يكونوا رائعين، (دون) تعلم عمّا أتحدّث عنه. |
| - Evet çünkü sevişmek zorundalar, sevişmek için de evli olmaları gerek. | Open Subtitles | - نعم، لأنهم سيقومون بالجنس، لذا يجب عليهم أن يكونوا متزوجين |
| Ama dikkatli olmaları gerek. | Open Subtitles | لكن عليهم أن يكونوا حذرين |
| Burada olmaları gerek. Ama yoklar. | Open Subtitles | -انظري , من الممكن ان يكونوا هنا |