Her bekâr ve akıllı genç kızın yapması gerekeni yaptım-- On sekiz yaşında evlendim. | TED | فعلت ما يمكن أن تفعله كل شابة عزباء واعدة تزوجت في عمر الثامنة عشر |
On sekiz yaş, aldatmak için güzel bir yaştır. | Open Subtitles | الثامنة عشر هو العمر الذي يُحوّلك إلى شخصين في الوقت ذاته. |
On sekiz yaşını dolduranların oy kullanma hakkını içeren yasa tasarısı bugün kongreden geçti ve Beyaz Saray'a gönderildi. | Open Subtitles | تعديل دستوري يمنح حق الانتخاب لأبناء الثامنة عشرة يسن من الكونغرس ويتجه إلى البيت الأبيض عصر اليوم |
Mutlu yıllar canım. On sekiz. Kutlu olsun. | Open Subtitles | عيد ميلاد سعيد عزيزتي, الثامنة عشرة عيد ميلاد سعيد |
On sekiz ay önce, Camden McCallum babasının teknesiyle Morrow Körfezi akvaryumuna kaçmış. | Open Subtitles | قبل ثمانية عشرَ شهر، كامدين مالكالم اتجه بمركب أبوه الى حوض سمك خليجِ الغَدَّ. |
On sekiz kart, bize gelmedi. | Open Subtitles | ثمانون بطاقه لم تسلم |
On sekiz yıl oldu. Sadece iki ay daha dayan. | Open Subtitles | لقد عشنا سوياً، مدة ثمانية عشر عاماً فحاولي أن تصبري شهرين إضافيين! |
Bugünkü yedi tanesini mi, yoksa dünkü On sekiz tanesini mi? | Open Subtitles | واحدة من سبع رسائل اليوم أم واحدة من الثمانية عشر أمس ؟ |
Buraya gelmen On sekiz saat sürmüş. | Open Subtitles | إذ استغرق منكِ الأمر ثماني عشرة ساعةً للوصول هنا |
Ve On sekiz yıl sonra çocuk gelir... | Open Subtitles | بعد ثمانية عشرة عاماً بعدها سيأتي الطفل... |
On sekiz yaşımdan beri bu balinayla birlikteyim ve dört yavrusunu da doğurmasını izledim. | Open Subtitles | لقد كُنتُ مع هذا الحوت مُنذُ أن كُنتُ فى الثامنة عشر.. ورأيتها تحظي بأطفالها الأربعة. |
Evden ayrıldığımda On sekiz yaşındaydım anneme de odamı dikiş odasına çevirmesini söylemiştim ama yapmadı bir türlü. | Open Subtitles | غادرت المنزل وأنا في سن الثامنة عشر وكنتُ دوماً أخبر والدتي بأن تحوّل غرفتي إلى غرفة خياطة ولكنها لم تشرع بفعل الأمر |
On sekiz yaşında komşusunun köpeğini öldürmüş. | Open Subtitles | في السن الثامنة عشر, قتل كلاب جيرانه... ؟ |
Nevada Eyaleti'nde On sekiz yaşını geçtiysen ailen sağ da olsa ölmüş de olsa evlatlık olma hakkın var. | Open Subtitles | في ولاية نيفادا إذا كنت فوق الثامنة عشرة لديك الحق في أن يتبناك أي أحد... سواء كان والداك أحياء أو أموات |
On sekiz yaşında birini arıyor olacağım. | Open Subtitles | أنا سأبحث عن شخص في الثامنة عشرة. |
- On sekiz ay mı? | Open Subtitles | ثمانية عشرَ شهر؟ |
- On sekiz ay. | Open Subtitles | ثمانية عشرَ شهر. |
On sekiz. | Open Subtitles | ثمانون |
Vârissiz, On sekiz yıllık bir evlilik. | Open Subtitles | ثمانية عشر عاماً من الزواج، ودون وريث. |