| Şimdi benim hep ona ihtiyacım olduğu gibi onun bana ihtiyacı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف الآن أنه بحاجة إلى كما كنت دائماً بحاجة إليه |
| Onu satmaktan nefret ediyorum ama bilirsiniz, yeni spor arabam geldiğinden ona ihtiyacım kalmadı. | Open Subtitles | أكره أن أبيعها، ولكن، تعلمان، مع قدوم سيّارتي الرياضية الجديدة، لم أعُد بحاجة إليها |
| Beni isteyip istemediğini bile bilmiyor. ona ihtiyacım yok dostum. | Open Subtitles | لا يعرف ان كان يريدني او لا لست بحاجة له |
| Ama en azından ona ihtiyacım olduğunda yanımda olacağını bilebilirim. | Open Subtitles | ولكنني على الأقل أستطيع رؤيته عندما أحتاج إليه |
| Doğru. Artık ona ihtiyacım olmayacak çünkü burada elimi yüzümü yıkadım. | Open Subtitles | هذا صحيح، لن أحتاجه لأنه لم يعد لدي ما أفعله هنا |
| Bu yüzden o lanet pelerinin sende kalsın. ona ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لذا احتفظ بعبائتك اللعينة فلا أحتاج إليها |
| Artık ona ihtiyacım olmadığını düşünür. | Open Subtitles | إنها تظن أني لست بحاجة لها بعد الآن أو شيء من هذا القبيل |
| Sana söyledim, ona ihtiyacım yok. Evime gideceğim. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ , لست بحاجة إليه سأذهب إلى المنزل |
| Hepsi senin. ona ihtiyacım yok artık, hem benim dolabımın üzerine gerçekten uymayacak. | Open Subtitles | كله من أجلك، لم أعد بحاجة إليه وحقاً لن يلائم خزانتي |
| Ben de kendi başıma öğrenebileceğimi düşündüm olur da bir gün geri gelirse ona ihtiyacım olmadığını göstermek için. | Open Subtitles | لذا قررت أن أعلم نفسي في حال لو أنه عاد يوماً سأريه أنني لست بحاجة إليه |
| Çocuklar, ona ihtiyacım yok, sadece istiyorum. | Open Subtitles | يارجال، أنا لست بحاجة إليها.لكنى أريدها. |
| Ama ona ihtiyacım kalmadı. | Open Subtitles | فتاة جيدة حسناً ، لست بحاجة إليها الآن |
| Onun spermine ihtiyacım olduğunu biliyordum. Fakat ona ihtiyacım yoktu. | Open Subtitles | عرفت أنني بحاجة إلى النطاف ولكنني لست بحاجة له |
| Paranı kendine sakla baba. Artık ona ihtiyacım yok. | Open Subtitles | , احتفظ بمالكَ يا أبي لستُ بحاجة له بعد الآن |
| Bilgisayarımda valizimin içindeydi ve yazımı bitirmek için de ona ihtiyacım var. | Open Subtitles | وبالطبع كان الحاسوب في حقيبتي وأنا أحتاج إليه لأُكمل المقاله |
| Ama ölünce fark ettim ki ona ihtiyacım varmış. | Open Subtitles | أما الآن وهو ميت بالفعل, فأنا أحتاج إليه. |
| "O çocuğu istiyorum. "ona ihtiyacım var. | Open Subtitles | حتى قابلت أباكم و لقد قال اننى أريد هذا الطفل ، اننى أحتاجه |
| İçinde benim için 1.500 dolar var. ona ihtiyacım olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | سأقبض 1500 دولار من المهمة، وتعرف أنني أحتاج إليها. |
| ona ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | ومن ثم هذه المدينة في حاجة إلي عمدتنا أنا سأكون بحاجة لها |
| Bu lanet olası işten nefret ediyorum, ve ona ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا اكره هذه الوظيفة اللعينة، ولا احتاجها |
| Burunluk için teşekkürler. Şimdi ona ihtiyacım olabilir. | Open Subtitles | شكرا على واقى الأنف سأكون بحاجه إليه فى المكان الذى أنا ذاهب إليه |
| Ona ihtiyacımız var. Benim ona ihtiyacım var. | Open Subtitles | . نحن بحاجة اليه , انني احتاجه |
| Birbirinize karşı kaybedecek bir sevginizin olmadığınızı biliyorum ama, ona ihtiyacım var. | Open Subtitles | وأنا أعلم أن ليس هناك حب مفقود بينكما، ولكني في حاجة له. |
| Ama ona ihtiyacım var. Umurumda değil onun... | Open Subtitles | ولكني في حاجة إليها.لا يهم إذا كانت |
| Evlat, o yazı tura attığın bozukluğu saklasan iyi olur zira bu maç böyle giderse ona ihtiyacım olabilir. | Open Subtitles | لأنه إذا استمرت هذه المباراة على هذا النحو سأضطر لإقتراضها |
| Bunu daha da mantıklı yapan şey, eğer benim ona ihtiyacım olmasaydı da onun yine de bana ihtiyacı olacaktı. | Open Subtitles | هذا منطقي للغاية حتى لو لم أحتاج له بنفس الدرجة التي يحتاجني بها |
| Artık ona ihtiyacım kalmadı, senindir. | Open Subtitles | .حيثما تريد أنا لا أحتاجها بعد الآن, إنها لك |