| Mahkeme tamamiyle sahteydi ve Henry'nin onayı olmadan suçlu bulunamazdı. | TED | الإدعاء: المُحاكمة كانت صورية ولم يكن من الممكن إدانتها بدون موافقة هنري. |
| Senato'nun onayı olmadan saldırımı finanse edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أموِّل غزواتي بدون موافقة المجلس |
| Teğmenimin onayı olmadan Güvenlik Teşkilatı'ndan aldığım kamerayı kaybettim. | Open Subtitles | فقدت الكاميرا التي أخذتها بدون موافقة الملازم |
| Ve Kongre'nin onayı olmadan bunu ilan edemezsiniz. | Open Subtitles | ولا يمكنك إتخاذ هذا الإجراء من دون موافقة الكونجرس |
| Hastanın onayı olmadan dosyasını sana veremem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أعطيك معلومات عن المريض دون موافقة منه |
| Bakın hükümetin onayı olmadan bu izni veremem. | Open Subtitles | أنظر، من دون موافقة الحكومة لا يُمكننى أن أسمح بذلك |
| Onun onayı olmadan şirket kaynaklarına erişemem. Ne kadar? | Open Subtitles | لا استطيع الوصول لمصادر المنظمة بدون موافقته |
| Bu adam, Kraliçe'nin vesayeti altındaki bir kızı baştan çıkarmış ve kız, kraliyetin onayı olmadan evlenmiştir. | Open Subtitles | هذا الرجل أغوى وصيفة الملكة وهي تزوجت بدون موافقة ملكية |
| Gemideki insanların onayı olmadan hiçbir Saylon bu filodaki bir gemiye çıkamayacak. | Open Subtitles | لن يُسمح بتواجد السيلونز بأي سفينة بهذه الأسطول بدون موافقة اصحابها |
| Özür dilerim ama Jane Doe'nun onayı olmadan yapılacak olan her tıbbi testle onun yasal haklarını çiğnemiş olacaksınız. | Open Subtitles | معذرةً ولكن أي فحص طبي بدون موافقة الفتاة سيُعتبر خرقاً |
| Firmanın onayı olmadan bu tonu kopyalamak neredeyse imkansız. | Open Subtitles | تقريباً من المستحيل أن تتواجد نسخة ثانية بدون موافقة الشركة |
| Ancak Dışişleri Bakanlığı amirinin onayı olmadan bunu yapamam. | Open Subtitles | ولكن لا يمكنين فعل هذا بدون موافقة وزارة الخارجية |
| Vali değilim. onayı olmadan birşey yapamam. | Open Subtitles | "لست حاكم "جوديا لا أستطبع فعل شىء بدون موافقة |
| Senatonun onayı olmadan hiçbir şey yapmayız. | Open Subtitles | لن نُقدم على شيء بدون موافقة المجلس. |
| İş verenin onayı olmadan düzeltemezlermiş. | Open Subtitles | لا يستطيعون ارجاعها دون موافقة صاحب العمل |
| Danışmanının onayı... olmadan paraya ulaşamıyormuş. | Open Subtitles | لا يمكن الوصول إلى نقد دون موافقة مستشار له الرصانة. |
| Güvenliğin onayı olmadan geçmenize müsaade edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني السماح لكم بالدخول دون موافقة الأمن |
| Ve yine, yönetim kurulunun onayı olmadan. | Open Subtitles | ، مجدداً دون موافقة مجلس الادارة ؟ |
| -Ailenin onayı olmadan konuşmamanız gerektiğini biliyorsunuz. | Open Subtitles | من مقابلة الطلبة دون موافقة الوالدين |
| Bu büronun onayı olmadan hiçbir şey yapılamaz. | Open Subtitles | لن يحدث شيء دون موافقة هذا المكتب |
| Onun onayı olmadan hakkımda dedikodu yapamazlar. | Open Subtitles | إنهم لن يتناقلوا الشائعات عني, بدون موافقته الضمنية |
| Jamaikalı şefler onun onayı olmadan hareket edemez hale geldi. | Open Subtitles | الرئيس الجامايكي لم يكن يخطو خطوة دون موافقته |