| Şu korkudan donup kalma durumları tam da Onların istediği şey. | Open Subtitles | غزالةٌ صغيرة في الأضواء الأمامية هذا ما يريدونه بالضبط. |
| Onların istediği Chicano'ların Chicano'ları öldürmesi. | Open Subtitles | مكسيكي يقتل مكسيكي هذا ما يريدونه |
| Somon balığım Onların istediği yöne dogru yüzmeyebilir.. | Open Subtitles | والامور لا تسير على ما يرام حالياً "وقد تأتى الرياح بما لا تشتهى السفن" |
| Somon balığım Onların istediği yöne dogru yüzmeyebilir.. | Open Subtitles | والامور لا تسير على ما يرام حالياً "وقد تأتى الرياح بما لا تشتهى السفن" |
| "Zaten Onların istediği de bu." | Open Subtitles | و كل ما كانا يريدانه أن يقتلا بعضهما |
| Aramızdan Onların istediği kişi ölürse | Open Subtitles | اعني ماذا لو مات أحدنا الشخص الذي يريدونه |
| Çözüldü. Anahtarı bende. Onların istediği de bu. | Open Subtitles | إنها مشفرة، لدي المفتاح وهو ما يريدونه |
| Çözüldü. Anahtarı bende. Onların istediği de bu. | Open Subtitles | إنها مشفرة، لدي المفتاح وهو ما يريدونه |
| Onların istediği bu. Birbirimize düşmemiz. | Open Subtitles | هذا ما يريدونه أن نتقاتل في ما بيننا |
| Onların istediği de bu işte. Halka açıklanması ve panik. Hayır. | Open Subtitles | هذا تماما ما يريدونه الإعلان والذعر |
| Onların istediği de bu. | Open Subtitles | هذا ما يريدونه. |
| "Zaten Onların istediği de bu." | Open Subtitles | و كل ما كانا يريدانه أن يقتلا بعضهما |
| Onların istediği kişilerle arkadaş olmamı istiyorlardı. | Open Subtitles | أحظى بنوع الأصدقاء الذي يريدونه |
| Onların istediği kişilerle arkadaş olmamı istiyorlardı. | Open Subtitles | أحظى بنوع الأصدقاء الذي يريدونه |
| Onların istediği sensin. | Open Subtitles | أنت الشخص الذي يريدونه. |