| O şey benim için çok değerli, bu yüzden Onu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | إنه شيء ثمين جدا بالنسبة لي ، يجب أن أجده |
| Benim için geldilerse öldürsünler beni; ama Onu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | إن جاؤوا يبحثون عني فمن الممكن أن يقتلوني ، يجب أن أجده |
| Operasyonun devam etmesi için Onu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أجده يجب أن تنفذ هذه العملية |
| Mükemmeldi, Onu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | لكنها كانت خرافيه أعنى أنه يجب أن أجدها |
| Lütfen, Onu bulmak zorundayım. Nerede kalıyor? | Open Subtitles | أرجوك، يجب أن أجدها أين تقيم؟ |
| Ve sanırım o tehlikede. Onu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | أعتقد أنها في خطر يجب أن أعثر عليها |
| Onun babasına ihtiyacı var. Onu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | إنها تحتاج إلى والدها عليّ أن أجدها |
| Onu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | عليّ إيجادها. |
| Onu bulmak zorundayım, sorularıma cevap verebilir! | Open Subtitles | يجب أن أجده ، هو يملك الإجابه |
| Bu yüzden Onu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | لهذا السبب يجب أن أجده |
| - Çünkü Onu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | -لأنني يجب أن أجده |
| Onu bulmak zorundayım! | Open Subtitles | يجب أن أجده |
| Onu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أجده |
| Onu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أجده |
| - Hayır. Onu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | لا يجب أن أجدها |
| Sun da o uçaktaydı. Onu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | كانت (صن) على متن تلك الطائرة أيضاً يجب أن أجدها |
| Clara'yı bulmak zorundayım! Onu bulmak zorundayım! | Open Subtitles | يجب أن أجد كلارا يجب أن أجدها |
| Onu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أعثر عليها. |
| - Onu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | - عليّ إيجادها |