| Ama kadın, kız kardeşi bir kazada ölünce onu terk etmiş. | Open Subtitles | قال أنه كان برفقة امرأة قبل 18 عاماً لكنها هجرته عندما ماتت شقيقتها في حادث |
| Beyler! Daha dün burada biri öldü. Ve ailesi onu terk etmiş. | Open Subtitles | رجل مات هنا البارحة عائلته هجرته |
| Evlat edinilmiş. Annesi onu terk etmiş. | Open Subtitles | لقد قام أحد ما بتبنيه فلقد هجرته أمه |
| Annem on yıl evli kalmış ama babam ben doğunca onu terk etmiş. | Open Subtitles | كلا امي تزوجت لعشرة سنوات لكن هجرها والدي عندما ولدت |
| Bebeğin babası, her kimse, onu terk etmiş olmalı, huh? | Open Subtitles | أبّ الطفل الرضيعَ، مَنْ هو كَانَ، لا بدَّ وأنْ تَركَها , huh؟ |
| Ve sanırım erkek arkadaşı onu terk etmiş. Dört kişi için hazır değiliz. | Open Subtitles | .وأعتقد بأن صديقها الحميم قد تركها بسرعة، لم نضع مقعد رابع |
| Sosyal servisler kayıtlarına göre 3 yaşında ailesi onu terk etmiş. | Open Subtitles | تشير سجلات الخدمات الاجتماعية أن عائلته تخلت عنه بعمر الـ 3 سنوات |
| - Babası, 13 yaşındayken onu terk etmiş. | Open Subtitles | والده تخلى عنه وعمره 12 عاماً |
| Kocasının onu terk etmiş gibi ormana kaçmasını nasıl izlediğinin hikâyesi. | Open Subtitles | كيف بدا لها أن زوجها تخلى عنها وهرب إلى الغابة. |
| Kız arkadaşı onu terk etmiş. Dur biraz. | Open Subtitles | لقد جاء إلى المستشفى وقد هجرته خليلته |
| onu terk etmiş. Suçluluk duygusu dayanılmaz olmalı. | Open Subtitles | لقدت هجرته لابد أن ذلك ذنب هائل |
| Alkolikmiş. Hamile kalmış, sonra onu terk etmiş. | Open Subtitles | كان سكيرا اصبحت حاملا و هجرته |
| Sanırım annesi onu terk etmiş. | Open Subtitles | اعتقد أمه هجرته |
| onu terk etmiş oluşunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أظن انها هجرته فحسب |
| Oracle'dan kovulduğunu az önce öğrendim ve anlaşılan karısı da onu terk etmiş. | Open Subtitles | (لقد علمت للتو أنه طُرِد من (أواركل وزوجته هجرته كذلك |
| Erkek arkadaşı onu terk etmiş ve şimdi de beni istiyor! | Open Subtitles | من المكسيك ؟ لقد هجرها صديقها وهى ترغب بى الآن |
| Kızın kocası onu terk etmiş, elleriyle cam kırmış. | Open Subtitles | الفتاة هجرها زوجها، رمى حقائبها من نافذة. |
| Bebek her an gelmek üzereymiş ve Ted onu terk etmiş. | Open Subtitles | طفلها سيولد في أي وقت وتيد هجرها للتو |
| Kocası onu terk etmiş. | Open Subtitles | زوجها تَركَها. |
| Kocası onu terk etmiş. | Open Subtitles | زوجها تَركَها. |
| - Tamam. - Üstelik Pofuduk Ayı onu terk etmiş. | Open Subtitles | حسناً بالإضافة إلى أن صديقها قد تركها |
| Karısı öğrenmiş ve onu terk etmiş. | Open Subtitles | زوجته اكتشفت ذلك عنه وقد تخلت عنه |
| Ama Ryan hakkındaki sorun, ne zaman işler zorlaşsa hayatındaki herkes onu terk etmiş. | Open Subtitles | ولكن الشىء المتعلق ب (رايان), بكل الأشياء التى مر بها... كل شخص فى حياته قد تخلى عنه... . |
| Hayır ama, sen, onu ve onun olanı savunmak için buradasın... hem de seni ve onu terk etmiş olsa bile. | Open Subtitles | هو ليس هنا ولكننى اراك - . موجوداً لتدافع عنة . حتى لو تخلى عنها ! وعنك |