| Uykusuz geceler, kaçırılan tatiller, ve hepsi onun hayali içindi. | Open Subtitles | ،ليالٍ ساهرة ،إجازات مفوتّة .وكل ذلك من أجل تحقيق حلمه |
| Burası onun hayali... ..Burayı çalıştıramazsa bu onu öldürür. | Open Subtitles | هذا المكان هو حلمه و إذا لم يستطع ..أن يحققه ، فسوف يقتله ذلك |
| Tyler çok çalışıyor, bu onun hayali. | Open Subtitles | كل مافي الأمر . أن تايلر عمل بجهد . وهذا حلمه |
| Ona bağlanmıyorum. Bu onun hayali. Kocası hayalini elinden almak istemiyor. | Open Subtitles | هذا هو حلمها وزوجها لايريد أخذ حلمها بعيدا عنها |
| Ne kız ruh hastası ne de onun hayali arkadaşı ulusal bir tehdit. | Open Subtitles | وأيضاً لا هي ولا صديقها الخياليّ يمثّلون تهديداً قومياً |
| Patrick'i hukuk fakültesine soktun ve Wyoming'e taşındın sonra onun hayali senin hayalin oldu ve hayatını bunu gerçekleştirmeye adadın. | Open Subtitles | أنت من صرف على باتريك طوال سنوات دراسته للقانون، ثم انتقلتم إلى وايومنغ فأصبح حلمه هو حلمكِ وكرّستِ حياتكِ لتحويله إلى حقيقة |
| Bu Ajax, dünyanın en güçlü adamı, ...onun hayali şarkıcı olmaktı ama babası hiç kabullenmedi. | Open Subtitles | و "اياكس" هنا هو أقوى رجل في العالم ولكن والده لم يقبل أن حلمه الحقيقي هو الغناء |
| Ömrü boyunca bankacı olmak onun hayali olmuştu ve... | Open Subtitles | كان حلمه الأزلي أن يصبح مصرفي |
| Bunun onun hayali olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أخبرتنى أن ذلك حلمه. |
| onun hayali şimdi benim amacımdır. | Open Subtitles | و حلمه هو هدفي |
| Stanford onun hayali idi. | Open Subtitles | -كانت (ستانفورد) حلمه |
| John, bu onun hayali. | Open Subtitles | جون، انه حلمه |
| onun hayali... | Open Subtitles | .. لأجل حلمه |
| Bu onun hayali. | Open Subtitles | ذلك حلمه |
| Hı? Carnegie Hall'da şarkı söylemek onun hayali. | Open Subtitles | الغناء في قاعة "كارنيغ" هو حلمها |
| Düğünüm onun hayali. | Open Subtitles | زفافي هو حلمها |