"onun kaderi" - Traduction Turc en Arabe

    • مصيرها
        
    • قدره
        
    • هو يريد أن
        
    • مصيره
        
    • قدرها ان
        
    Şu anda nasıl bir rüya gördüğünü bilmiyorum, ama Onun kaderi sonunda böyle olmak. Open Subtitles ليس لدي أدنى فكرة عن نوع الحلم الذي تحلمه الآن لكنه كان مصيرها الذي إنتهت به هكذا
    Vedalaşmak çok zor... ... ama bu Onun kaderi. Open Subtitles من الصعب أن تقول : وداعا لكن هذا هو مصيرها
    Onun kaderi ve bacaklarını kaybetmesinin etkileri artık onun günlük yaşadığı gerçekler. TED قدره وتداعيات فقدانه لساقيه هي الآن واقعه اليومي.
    Leo, zorlayamayız. Bu Onun kaderi bile olsa. Open Subtitles ليو، لا يمكنك جعله، المختار حتى لو كان هذا قدره
    Yeterince iyi değilsin. Onun kaderi Andy ile birlikte olmak. Open Subtitles أنت لست جيد بما فيه الكفاية هو يريد أن يكون مع اندي
    Unut onu, Onbaşı, Onun kaderi şimdi mahkemenin elinde. Open Subtitles عندما سمح له بان يتجند انسى منه مصيره الان مرتبط بالمحكمة
    Ve Onun kaderi iyilikle kötülük arasındaki meseleyi halletmektir. Open Subtitles ومن قدرها ان هي من ستميل الميزان بين الخير والشر
    O çocuk tek şansı olabilir. Kader Onun kaderi. Open Subtitles ذلك الفتى قد يكون فرصتها الوحيدة إنه مصيرها في كل الأحوال
    Onun kaderi bizim elimizde. Open Subtitles مصيرها في أيدينا.
    Onun kaderi, ve, belki, diğer iki kızımın da kaderi, senin cevabına bağlı. Open Subtitles مصيرها .. و .. لربما
    Onun kaderi, sevdiği kişiye bağlı. Open Subtitles مصيرها ارتبط بمن تحبّ
    Onun kaderi belirlendi. Open Subtitles لقد قُرر مصيرها..
    Ama sonra insanlara yardım etmenin Onun kaderi olduğunu anladı. Open Subtitles لكن بعدها أدركت بأن قدره هو مساعدة الناس
    Kalbim toz ve kumla dolu, ama bilmen gerekir ki, Onun kaderi Dünya'ya yıkımı getirmek. Open Subtitles إن قلبي مليء بالتراب والرمال ولكنكِ يجب أن تعرف أنه قدره أن يجلب الدمار للأرض
    Hemen oracıkta anladı ki, Onun kaderi bu kutsal yaratığı korumak ve kollamaktı. Open Subtitles لقد عرف حينها ان هذا قدره مراقبة وحماية هذا المخلوق المرعب
    Lara, Onun kaderi belirlendi bizim ki de. Open Subtitles لارا قدره قد قدر كما قدر لنا
    Kendisi öyle olduğunu düşünse bile Krypton'a gittiğimde Onun kaderi ile ilgili gerçeği öğrendim. Open Subtitles حتى هو ظن ذلك (عندها ذهبت إلى (كريبتون وتعلمت الحقيقة عن قدره
    Yeterince iyi değilsin. Onun kaderi Andy ile birlikte olmak. Open Subtitles أنت لست جيد بما فيه الكفاية هو يريد أن يكون مع اندي
    Mutlaka biraz hasar almışlardır bu her zaman üzücüdür, ama Onun kaderi Angelina'ylaydı. Open Subtitles اعني, انا متأكده ان هناك بعض الضرر المرافق والذي يكون تعيس دائما, لكن مصيره ارتبط بإنجلينا
    Onun kaderi... Yüz milyarlarca kişinin kaderini belirleyecek. Open Subtitles مصيره سيحدد مئات المليارات من أشكال الحياة.
    Senin Onun kaderi hakkında söz sahibi olmandaki haklılığını kabul ediyorum. Open Subtitles أعترف أن من حقك أن تكوني من يقرر مصيره
    Nereye saklarsa saklasın, Onun kaderi bulunmak. Open Subtitles ليست قضية اين اخفيتها, قدرها ان توجد.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus