| Onun mirasını korumak için eğitimini askıya almam gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت بأنه يجب علي تأجل تدريبك من أجل الحفاظ على إرثه |
| Onun mirasını korumak için eğitimini askıya almam gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت بأنه يجب علي تأجل تدريبك من أجل الحفاظ على إرثه |
| Bunu başaramadığıma göre Onun mirasını onurlandırıp adalet istemekten başka seçeneğim kalmadı. | Open Subtitles | وبفشلي في ذلك لا خيار لديّ سوى احترام إرثه والمطالبة بالإنصاف |
| - Bak, babam artık yok Onun mirasını devam ettirmeliyiz. | Open Subtitles | أنظر , والدنا مات و علينا الحفاظ على تراثه |
| Onun mirasını devam ettirmeli ve bu o.çocuklarından öldürebildiğimiz kadar öldürmeliyiz. | Open Subtitles | و علينا حمل تراثه و هذا يعني قتل أكثر عدد من هؤلاء الملاعين في استطاعتنا |
| Onun mirasını onurlandırmak için burada olduğumu da söyleyebilirsin ve sahip olduğun şu dövmenin de bulmacanın sonraki parçası olduğu kanaatindeyim. | Open Subtitles | بإمكانكِ أن تقولي أنني هنا لأكرّم إرثه. وأنا أعتقد أن وشمكِ هو القطعة التالية من اللغز. |
| Elimden geleni yapıp Onun mirasını devam ettireceğim. | Open Subtitles | أعمل ما بوسعي لمواصلة إرثه |
| Ama babanızın ortağı yaşlı bir adam, kirlenmiş yaşlı bir adam kirli sırlarla dolu yaşlı bir adam ve Onun mirasını bitireceğim. | Open Subtitles | لكن شريكه رجل عجوز الآن، رجل عجوز قذر مليء بالأسرار القذرة.. سأقضي على إرثه اللعين ومستقبل (ماثرز) بطلقة واحدة |
| Onun mirasını devam ettirmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نستمر بحمل إرثه |
| Böylece Onun mirasını ve onu yaşatırsın. | Open Subtitles | حافظي على تراثه حياً، وتحافظين عليه حياً. |
| William sana birçok insanın hayal bile edemeyeceği kadar para bıraktı, sense bunu kaybedince Onun mirasını satıp, karını alıp çekiliyorsun. | Open Subtitles | من مما قد يحلم به اي شخص .. وعندنا خسرتي ذلك بعتي تراثه .. وذلك من اجل ربحك الخاص .. |
| Onun maskelerini takmışlar. Onun mirasını yeniden oluşturmak için çalışıyorlar. | Open Subtitles | لقد كانوا يرتدون وجهه، كانوا يُحاولون إحياء تراثه. |