| Birkezliğine ve tamamen canını hiçe sayıp, Onun peşinden mi gitmek istiyorsun? | Open Subtitles | حسناً ، أنت تود الركض خلفه ، وترم حياتك إلي الجحيم للآبد |
| Hiçbir şey söylemeden Onun peşinden gittin. | Open Subtitles | وإذا بكِ تسيرين خلفه بدون أن تقولى شيئاً بلى، هذا ما حدث حقاً |
| Tekrar Onun peşinden gitmek istiyor. Onu daha fazla tutamam. | Open Subtitles | إنه يريد أن يسعى خلفها مجداً لايمكننيأن أمنعهأكثر. |
| Anlıyorum ama Onun peşinden gideceğiz ve beni durdurmak istiyorsanız, | Open Subtitles | لقد إستوعبت ذلك ، لكننا سنذهب خلفها ، وإن أردت إيقافي |
| Doktor insan toplamaya gitti, Onun peşinden gidiyoruz, ...ama sana da ihtiyacı var. | Open Subtitles | يقوم الدكتور بجمع بعض الناس معا سنذهب للبحث عنها لكنه يحتاجكِ كذلك |
| Onun peşinden gitmek isteyen kim? | Open Subtitles | من يريد اللحاق به ؟ ؟ |
| Tek başına olursan buradan çıkabilirsin ve Onun peşinden gidersin. | Open Subtitles | أنتَ فقط يمكنكَ الخروج ويمكنكَ اللحاق بها |
| Ben koca çenemi tutmuş ve seni mahcup etmemiş olsaydım Onun peşinden asla gitmeyecektin. | Open Subtitles | إذا لم أفتح فمي الكبير وأحرجتك تماماً لما كنت لحقت بها |
| Onun peşinden gidemezsin. Rayden'ın söylediklerini hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | لا يمكنك أن تلحق به ألا تتذكر إذن ماقاله رايدن ؟ |
| Ve sonunda ondan kurtulduğumda Onun peşinden gitmek için hiçbir şey yapmadım. | Open Subtitles | وعندما تخلصت منه أخيراً، لم أفعل شيء كي أطارده |
| Beni içeriye aldı, bende Onun peşinden içeriye girdim. | Open Subtitles | وقد أخذوها للداخل، ذهبت ورائها ساردآ بعض الأسباب. |
| Aslında, Onun peşinden gitmeseydin taşıyıcıyı kullanamazdı. | Open Subtitles | . إذا لم تذهب خلفه ، ما كان سيمكنه إستعمال الناقل |
| Yardım etmek istemediğim bir şey değil. Sinir olduğum şey, gene Onun peşinden gitmeni görmek. | Open Subtitles | إنه ليس أنني لا ارغب في مساعدتك انه فقط انني اكره رؤيتك تركض خلفه مجددا |
| Ama şimdi Onun peşinden gitmezsem çok geç olacak. | Open Subtitles | لكن اذا لما اذهب خلفه الان سيكون فات الاوان |
| Tekrar Onun peşinden gitmeyeceğini nereden biliyoruz? | Open Subtitles | كيف نعرف أنه لن يحاول أن يسعى خلفها مرة أخري ؟ |
| O zaman Onun peşinden koş bende burada kalayım. | Open Subtitles | اذن اركض خلفها وانا سوف ابقى هنا في حالة ان هي عادت |
| O zamana dek, seni bulamazlarsa Onun peşinden giderler. | Open Subtitles | حتى حينها، إن لم ينالوا منك سيذهبون خلفها |
| Onun peşinden gitti, değil mi? | Open Subtitles | لقد ذهب للبحث عنها , أليس كذلك ؟ |
| Onun peşinden gitti, değil mi? | Open Subtitles | لقد ذهب للبحث عنها , أليس كذلك .. ؟ |
| Ben de Onun peşinden gitmeyi düşünmüştüm. | Open Subtitles | فكّرتُ في اللحاق به أنا أيضاً |
| Üzgünüm ama Onun peşinden gitmeliyim. | Open Subtitles | أنا آسف، ولكن عليّ اللحاق بها. |
| Benden laf alabilmek için Onun peşinden mi gittiniz? | Open Subtitles | لحقت بها لابتزازي ؟ |
| Sussman'ın kulübesinin yerini bildiğini düşünüyorsun fakat Onun peşinden gitmiyorsun. | Open Subtitles | "تظنّ بأنّكَ تعرف مكان كوخ (سسمَن) ولكنّكَ لن تلحق به" |
| Eğer bunu yapan pisliği bulabilirsem, Onun peşinden gideceğim. | Open Subtitles | اذا وجدت هذا الوغد ,سوف أطارده. |
| Onun peşinden gitmelisin. Ona ne hissettiğini anlat. Bu çok kolay. | Open Subtitles | اذهب ورائها , أخبرها بما تشعر هذا سهل |
| Kız bir anda ortaya çıktığını ve sonra Onun peşinden geldiğini söyledi. | Open Subtitles | تقول الفتاة أنّه أتى من العدم وأنّه سيلحق بها لينال منها الآن. |
| - Elbette Onun peşinden gidiyorum. Sen ne zannettin? | Open Subtitles | بالطبع سأذهب في أثرها ماذا يساورك ناحيتي ؟ |
| Artık hayatının geri kalanını Onun peşinden koşarak harcayabilirsin. | Open Subtitles | الآن ، يمكنك قضاء بقية حياتك تطارديه |