Onun yaşında olmak çok güzel olmalı... ve hayatta o durumda olmak ve yapacak işinin olmaması. | Open Subtitles | إنه لشيء عظيم أن يكون الواحد في عمرها وأن تكون في هذه المرحلة من الحياة، حيث لا تبقى شكوك أكثر |
Ne kadar iki yüzlüsünüz. Onun yaşında hep partilerdeydik. | Open Subtitles | تبدون يا بنات كالمنافقات لقد إستمتعّنا كليا في عمرها |
Onun yaşında yaptıklarımdan daha fazlasını başardı. | Open Subtitles | يفعل أشياء لم أكن أستطع فعلها عندما كنت بعمره |
Onun yaşında aynını yapardım. | Open Subtitles | فعلت .نفس الشيء عندما كنت في عمره .أحب دائماً أن يكون لدي حفل ثالث .هذا يدع لي بعض التأجيل .. |
Tabii Onun yaşında birinin komadan uyanmama ihtimali var. | Open Subtitles | وطبعاً في مثل عمرها هناك دائماً فرصة جيدة ألا تستيقظ |
Asla çok erken değildir. Özellikle Onun yaşında biri için. | Open Subtitles | لا , ليس مُبكر أبداً خاصةً لشخص مثل عُمره |
Onun yaşında bir adamın saygın bir kadınla flört etmesinin tek bir sebebi olabilir. | Open Subtitles | هنالك سبب واحد لتغزل رجل في سنه بامرأة وقورة |
Onun yaşında ben portakalın ne olduğunu bile bilmezdim. | Open Subtitles | عندما كنت في سنها لم أكن أعرف ما هو البرتقال. |
Onun yaşında sen de bunu yapardın. - Çevrilmemiş altyazı - | Open Subtitles | -لكنت ستفعل الأمر ذاته إن كنت بنفس عمره |
Onun yaşında biri yürüteçle tombala oynamaya gider gibi giyinmeli dedin. | Open Subtitles | ماذا عنك انت التي قلت بأنه في عمرها يجب ان ترتدي مثل الذين يدفعون المشاة الى طريق البينجو |
Onun yaşında çoğu kız çocuk bakıcılığı yapıyor. | Open Subtitles | حسنا, الكثير من الفتيات في عمرها يعملون جليسة للأطفال |
Onun yaşında arkadaşları, okulu artı bir de boşanma... | Open Subtitles | في عمرها وأصدقائها ومدرستها زائداَ الطلاق |
İnsaf yahu! Onun yaşında bir kadın memelerini gösterip ne yapacak? Cidden. | Open Subtitles | أعني ماذا قد تريده إمرأة في عمرها حين تُظهر ثدييها، جدياً؟ |
Ve Onun yaşında bir kız için çok fazla cenazeye katılmış. - Kız evine dönmek istiyor. | Open Subtitles | ولقد ذهبت لجنازات كثيرة بالنسبة لفتاة في عمرها. |
Ve Onun yaşında biri için böyle derin yaraların iyileşmesi zaman alır. | Open Subtitles | وسيأخذ الجرح وقتا طويلا ليشفى خصوصا في عمرها |
- Onun yaşında birçok çocuk buna karşı çıkardı. - Ne yani? | Open Subtitles | العديد من الأولاد في عمره يرفضون التعاون |
Onun yaşında bir oğlan cevaplayamayacağınız sorular soracaktır. | Open Subtitles | صبي في عمره ذلك سوف يطرح العديد من الاسئلة لا تملكون لها اجوبة |
Burası Onun yaşında bir kız için pek hareketli değil tabii. | Open Subtitles | حسنا، المكان ممل هنا بالنسبة لفتاة في مثل عمرها. |
Sanırım Onun yaşında biraz seviyordum. | Open Subtitles | أعتقد أنني كنت قليلا مثل ذلك في سنه. |
Fakat Onun yaşında birinin ameliyatı riskli olabilir. | Open Subtitles | لكن في سنها هذآ الجراحة تشكل المزيد من المخاطر |