| Burada mı bırakıldım yoksa bu onurlu bir şekilde ölmek için acınası bir girişim mi? | Open Subtitles | هل تم قيادتي إلى هنا أو إنها محاولة تافه للموت بكرامة |
| O yüzden senden rica ediyorum. Lütfen, onurlu bir şekilde ölmesine izin ver. | Open Subtitles | لذلك أنا أطلب منك أرجوكِ, دعيه يموت بكرامة |
| Morali bozuk... onurlu bir şekilde ölmek için benden yardım istiyor. | Open Subtitles | انها مكتئبة و تريدني ان أساعدها على الموت بكرامة |
| Ülkeme onurlu bir şekilde hizmet ettim, Bartowski. | Open Subtitles | لا , لا , لا لقد خدمت وطنى بشرف , برتاوسكى |
| Bir adamın hayatını yaşaması için gerekli olan kanunu onurlu bir şekilde adalet, özgürlük için savaşmayı. | Open Subtitles | قانون بموجبه يجب أن يعيش الرجل حياته أنا يحارب بشرف للعدالة والحرية وكل ما هو جيد |
| Şimdi, sorun şu, ...ulusumuza onurlu bir şekilde hizmet etmiş olman, ...sana, benimle bu şekilde konuşma hakkı vermez. | Open Subtitles | لمجرّد أنّك خدمت أمتنا بشرف لا يمنحك الحق للتحدّث معي هكذا |
| Savaşarak ölenlerimizi onurlu bir şekilde hatırlayalım. | Open Subtitles | دعونا نتذكر الناس الذين سقطوا وماتوا في سبيل الشرف |
| - Öyle mi, ben de onurlu bir şekilde mezun olmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد المثلجات حسناً و أنا أريد التخرج بكرامة |
| Haklı da. onurlu bir şekilde ölmek isteyen hastalar için dikkat çekmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | إنّه مٌحقّ ، أنا أقوم بذلك لمنح المريض حقّه بأن يموت بكرامة |
| Yaşlılara yardım ediyoruz... - ki hayatlarını onurlu bir şekilde yaşasınlar. | Open Subtitles | نساعد كبار السن على ان يعيشوا حياتهم بكرامة |
| Masa, sandalye ve masa örtüsü kiralayıp menüler çıktı aldım. Bu deneyimi sokak aralarına, köprü altlarına ve parklara taşıdım, evsizliği tecrübe eden kişiler onurlu bir şekilde yemek yiyebilsin diye. | TED | واستأجرت طاولات وكراسي وقماش وطبعت قوائم الطعام وخضت هذه التجارب في الأزقة، تحت الجسور وفي الحدائق، حتى يتسنى للناس الذين يعانون من التشرد تناول العشاء بكرامة. |
| Bu akşam şehitlerimizi onurlu bir şekilde gömelim. | Open Subtitles | اليوم , اسمحوا لنا بدفن موتانا بكرامة. |
| Bu yüzden bu gece, mücadelemizi bir kenara bırakıp Hope'un doğum gününü onurlu bir şekilde kutlamayı öneriyorum. | Open Subtitles | فقط لهذه الليلة، ونحتلف بعيد ميلاد هوب بكرامة حسنا - حسنا - |
| onurlu bir şekilde ölmeye ne oldu? | Open Subtitles | مالذي حدث للموت بكرامة ؟ |
| Bunu elinde tutarak, onurlu bir şekilde emekli olmaman için bir neden yok. | Open Subtitles | لا يوجد سبب لا يسمح لك أن تحتفظ بهذه وتتقاعد بشرف |
| Böyle büyük bir fakirlik ve utanç içerisinde yaşamaktansa ...harakiri yaparak onurlu bir şekilde ölmeyi diliyor ve ön avlumuzu kullanmak için iznimizi istiyor. | Open Subtitles | بدلاً من عيش حياة الفقر والخزى "تمنى الموت بشرف عن طريق "هراكيرى ويطلب الإذن بأستخدام ساحتنا |
| onurlu bir şekilde intihar etmek için ön avlumuzu kullanma isteğinde bulunmuştu. | Open Subtitles | طلب أستخدام ساحتنا ليقتل نفسه بشرف |
| Ama şimdi sıkıntısını çözmek için onurlu bir şekilde ölen ve gerçek bir cesaret örneği gösteren Motome Chijiiwa var. | Open Subtitles | "ولكن الآن لدينا "موتومو شيجيوا ساموراى شجاع نفذ ما عقد عزمه عليه ليموت بشرف |
| Apophis yaşamaya devam edecek, biz de ona hizmet etmeye devam edeceğiz, onun adına onurlu bir şekilde ölünceye kadar. | Open Subtitles | -ابوفيس سوف يعيش. -ونحن سوف نخدمه جيدا الى ان نموت بشرف في سبيله. |
| Size kahramanca ve onurlu bir şekilde dövüştüğünüzü söylememi istedi. | Open Subtitles | أرادني أن أقولك لكم كم قاتلتم بشكل جريء و بشرف ... |
| Savaşarak ölenlerimizi onurlu bir şekilde hatırlayalım. | Open Subtitles | دعونا نتذكر الرجال الذين سقطوا وماتوا في سبيل الشرف |