| Olay soğuyunca, bütün o para da orada kaldı. | Open Subtitles | عندما تجمّد التحقيق، كل تلك الأموال بقيت هناك |
| Seyahat edecek kadar iyileşene dek orada kaldı. | Open Subtitles | و بقيت هناك حتى كانت فى حالة تسمح بالسفر |
| Her zıplayışta o kendini Tanrı'nın kalbine getirdi ve orada kaldı. | Open Subtitles | كل قفزة قام بها أوصلته إلى الرب. وهاهو بقي هناك عنده. |
| Tavşan banyoya bir kez girdi ve orada kaldı. | Open Subtitles | وبجرد وضع الأرنب في الحمام بقي هناك |
| Roma İmparatorluğu düştüğünde, Britanya'da kalan Roma lejyonu orada kaldı. | Open Subtitles | النظريَّـة هي انَّه عندما سقطت الإمبراطوريَّة الرومانيَّـة، الجيش الروماني المتمركز في بريطانيا بقى هناك. |
| Bar kapanıncaya kadar orada kaldı. Sonra da bana çıkma teklif etti. | Open Subtitles | وبقي معي حتى موعد إغلاق الحانة و ثم دعاني للخروج معه |
| Ararat Hastanesi'ne DNA örnekleri almak için nakledildi ve sonuçlar çıkana kadar orada kaldı. | Open Subtitles | وتم نقلها إلي المستشفي حيثُ قاموا بأخذِ حمضها النووي وبقيت هناك إلي أن جاءت نتائج الفحوصات |
| O sis geldi, güneş çıkana kadar orada kaldı ve Amerikan askerlerini sakladı. | Open Subtitles | لقد بقي حتى جائت الشمس وأخفته. |
| Muhtemelen dersten sonra soru sormak için orada kaldı. | Open Subtitles | لربما بقيت هناك بعد إنتهاء المحاضره لتسأل بعض الأسئله.. |
| Ama kızım orada kaldı. | Open Subtitles | ولكن إبنتي بقيت هناك. |
| Sana ve zavallı Robin Hood hayaline hizmet etmek için orada kaldı. | Open Subtitles | بقيت هناك لتخدمك يا خيال (روبن هود) المثير للشفقة |
| Ve partiyi Bayan Cho ve Bayan Price ile terk ettiniz Jules de orada kaldı diyorsun? | Open Subtitles | (وانتِ غادرتِ الحفلة مع آنسة ( تشو) و آنسة (برايس و(جولز) بقيت هناك ؟ |
| Hayır, o orada kaldı. | Open Subtitles | كلا، فقد بقي هناك. |
| Yarım saat kadar orada kaldı. | Open Subtitles | لقد بقي هناك نصف ساعة فقط |
| - Sonra da orada kaldı. | Open Subtitles | -ولكنه بعدها بقي هناك وحسب |
| Ayrıca, Ron orada kaldı. | Open Subtitles | (ليزلي) بالإضافة إلى أن (رون) بقى هناك |
| Büyükbabam orada kaldı. | Open Subtitles | جدي بقى هناك |
| Bar kapanıncaya kadar orada kaldı. Sonra da bana çıkma teklif etti. | Open Subtitles | وبقي معي حتى موعد إغلاق الحانة و ثم دعاني للخروج معه |
| Tercüman olarak gitti ve orada kaldı. | Open Subtitles | ذهبت كمترجمــة وبقيت هناك |
| 15 yıl orada kaldı. | Open Subtitles | وبقيت هناك لـ 15 سنة |
| Ordan geldim, Leo Wyatt'a göz kulak olmak için orada kaldı. | Open Subtitles | . (لقد أتيت من هناك ، لقد بقي (ليو) كي يحرس (وايت |