| En azında Fuhrman orada yaşamıyor. | Open Subtitles | على الأقل، (فورمان) لايعيش هناك. |
| En azında Fuhrman orada yaşamıyor. | Open Subtitles | على الأقل، (فورمان) لايعيش هناك. |
| Ailem artık orada yaşamıyor ve birisi de yakıp kül etti. | Open Subtitles | عائلتي لا تعيش هناك بعد الآن |
| Bavul teslim etmemiş, başkentte otel odası ayarlamamış ve orada yaşamıyor. | Open Subtitles | لم يحضر معه أمتعة و لم يحجز غرفة بفندق في العاصمة , و هو لا يقطن هناك |
| Yani orada yaşamıyor bile ama adamın dolabının yarısından fazlası ona ait. | Open Subtitles | أقصد، هي لا تسكن هناك حتى ولديها أكثر من نصف مساحة خزانته؟ |
| Evet, Harris orada yaşamıyor. | Open Subtitles | أجل، لا يقطن (هاريس) في المنطقة |
| Onu oraya götürdüm, fakat aile orada yaşamıyor. | Open Subtitles | اخذته هناك و لكن العائله لم تعد تسكن هناك |