| Yağmurda, rüzgarda, karda. O hep oradadır. | Open Subtitles | في المطر، في الريح، في الثلج، كان موجوداً هناك دائماً. |
| Yağmurda, rüzgarda, karda. O hep oradadır. | Open Subtitles | في المطر، في الريح، في الثلج، كان موجوداً هناك دائماً. |
| Sence ne kadar zamandır oradadır? | Open Subtitles | منذ متى كان موجوداً هناك برأيك؟ |
| Artık tüm zamanını odasında geçiriyor. Şimdi de oradadır. | Open Subtitles | يقضي الآن معظم وقته بالغرفة اعني أنه سيكون موجودا الآن |
| Artık tüm zamanını odasında geçiriyor. Şimdi de oradadır. | Open Subtitles | يقضي الآن معظم وقته بالغرفة اعني أنه سيكون موجودا الآن |
| Sabah uyanırsın, oradadır. | Open Subtitles | تستيقظ في الصباح وإذا بها موجودة. |
| Gece yatarsın, oradadır. | Open Subtitles | تخلد إلى النوم ليلاً وإذا بها موجودة. |
| Sanırım hâlâ oradadır. Bilmiyor musunuz? | Open Subtitles | أعتقد أنها لازالت هناك أنت لا تعرفين؟ |
| Harry oradadır diye tahmin ediyordum. | Open Subtitles | أعتقد أن (هاري) كان موجوداً هناك. |
| Ama o hala oradadır. | Open Subtitles | والقمر يختفي لكنه لا يزال موجودا. |
| ...o oradadır. | Open Subtitles | كان موجودا هناك للمساعده |
| Umarım şüpheli de oradadır. | Open Subtitles | أمل . بأن تكون المشتبة بها موجودة أيضاً |
| Bridget herhalde oradadır. | Open Subtitles | "بريدجت" لازالت هناك بالتأكيد. |