| Oradaki insanlar unutulmuş. Ben de onların hikâyelerini kaydetmenin önemli olduğunu düşündüm. | TED | الناس هناك تم نسيانهم، لذلك فكرت أن أذهب وأوثق قصصهم. | 
| Onun ailesi, Oradaki insanlar gibi değildi. | Open Subtitles | لم الداه لا أحب الناس هناك عندما كانوا المنزل. | 
| Oradaki insanlar her çeşit ufak pis sırlara sahipler. | Open Subtitles | الناس هناك لديهم كل انواع الاسرار الصغيره القذره | 
| Oradaki insanlar bizi onlara götürebilir. | Open Subtitles | الأشخاص هناك ربما يستطيعون مساعدتنا | 
| Evet, Oradaki insanlar teknik olarak yaşadıkları için ısı yaymaları normal. | Open Subtitles | أجل، بما أنّ الجميع هناك ما يزالون أحياء تقنياً، فهو يبعثون آثار حرارية طفيفة. | 
| Oradaki insanlar da benim. | Open Subtitles | "والناس الباقين هناك ملكي" | 
| Oradaki insanlar hakkındaki kararlarına izin verdim, hatta destekledim. | Open Subtitles | أنا سمحت، بل شجعت قراراتك بخصوص الناس هناك | 
| Nedense; Oradaki insanlar bana kendi ülkemdekilerden daha çok saygı duyuyorlar. | Open Subtitles | بشكلٍ ما، الناس هناك يقدرونني أكثر من الناس في بلادي | 
| Kurtarılamaz. Çünkü Oradaki insanlar kurtarılmayı istemiyor. | Open Subtitles | لا يمكن إنقاذها، لأن الناس هناك لا يريدون لأحد أن ينقذهم. | 
| Demek istediği, Oradaki insanlar benim seksüel zevklerim için fazla muhafazakarlar. | Open Subtitles | الناس هناك قد يكونون محافظين جنسياً بعض الشيء بالنسبة لذوقي | 
| Kurtarilamaz. Çünkü Oradaki insanlar kurtarilmayi istemiyor. | Open Subtitles | لا يمكن إنقاذها، لأن الناس هناك لا يريدون لأحد أن ينقذهم. | 
| Oradaki insanlar işinin erbabı ve benim bir sigorta poliçem yok. | Open Subtitles | أجل، إنها جميلة الناس هناك يعلمون ما يفعلونه لكن ليس لديّ أيّ تأمين صحّي | 
| Oradaki insanlar bizi durdurmaya çalışıyor. bunun olmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | الناس هناك يحاولون أن يردعونا لا يمكنك أن تدع ذلك يحدث | 
| Gösterinin yıldızı benim, ve Oradaki insanlar beni boz ayıyı görmeye geliyor. | Open Subtitles | أنا النجم الناس هناك تأتى لمشاهدتى | 
| Oradaki insanlar gerçekten çok küfür eder mi? | Open Subtitles | هل فعلاً الناس هناك يكثرون من الشتم؟ | 
| Yani Oradaki insanlar çok fakirler. | Open Subtitles | أجل , أعني الناس هناك فقراء للغايه | 
| Oradaki insanlar sadece. | Open Subtitles | فقط الأشخاص هناك. | 
| Evet, Oradaki insanlar teknik olarak yaşadıkları için ısı yaymaları normal. | Open Subtitles | "بما أنّ الجميع هناك ما يزالون أحياء تقنياً، فهو يبعثون آثار حرارية طفيفة." | 
| Oradaki insanlar da benim. | Open Subtitles | "والناس الباقين هناك ملكي" | 
| Çünkü Oradaki insanlar muazzam bir taraftar topluluğu. | Open Subtitles | لأن الناس بالخارج هم جماهير رائعة. |