| Muhtemelen oradaydılar, ama onları ararken zemini parçalamak istemedim. | Open Subtitles | إعتقدت هم من المحتمل كانوا هناك لكن لم يكن عندي رغبة بتمزيق الآرائك للبحث عنهم |
| İşte onlar alarm üzerine gelenlerdi ama diğer orospu çocukları zaten oradaydılar ve bizi bekliyorlardı. | Open Subtitles | أولئك الذين استجابوا إلى الإنذار كانوا هناك بانتظارنا |
| Orada olmadıklarını söylemiyorum, oradaydılar. | Open Subtitles | لا أقول أنهم لم يكونوا هناك ، لقد كانوا هناك |
| Hep konuştular benimle, hep oradaydılar ve bende hep vardı. | Open Subtitles | لقد كانت موجودة تتحدث معى انا حقا اريدها |
| Pat Metheny ve Jim Hall oradaydılar ve bizimle kayıt yaptılar. | TED | و بات ماثني و جيم هول كانا هناك وقاموا بالتسجيل معنا. |
| İşte onlar alarm üzerine gelenlerdi ama... diğer orospu çocukları zaten oradaydılar ve bizi bekliyorlardı. | Open Subtitles | أولئك الذين استجابوا إلى الإنذار كانوا هناك بانتظارنا |
| Orada olmadıklarını söylemiyorum, oradaydılar. | Open Subtitles | لا أقول أنهم لم يكونوا هناك ، لقد كانوا هناك |
| Senin için oradaydılar! O da senin için oradaydı. | Open Subtitles | هم كانوا هناك لمساعدتك وهي ايضا كانت هناك لمساعدتك |
| Bütün gece oradaydılar. Biraz dinlensinler. | Open Subtitles | لقد كانوا هناك طوال الليل انهم في حاجة الى بعض الراحة. |
| Hayır, pek öyle değil. Bay ve Bayan Carpenter da oradaydılar. | Open Subtitles | لا,لالا, السيد والسيدة كاربنتر كانوا هناك ايضا. |
| Neyse ki alternatif versiyonlarımız her ne yaptıysak, onu yapmamızı önlemek için oradaydılar. | Open Subtitles | الحمد لله ، أن النسخ البديلة لنا كانوا هناك لمنعنا من فعل ما فعلناه مسبقاً |
| diyorlar. Onlar sadece 53 saattir oradaydılar, | TED | حسناً، لقد كانوا هناك لمدة 53 ساعة، |
| Hiçbir zaman şöyle demezsiniz. "Herkes oradaydılar." | TED | لا يمكنك أن تقول، "كل واحد كانوا هناك." |
| Onlar oradaydılar. Ve siz dört yıl sonra... | Open Subtitles | لقد كانوا هناك وتأتى أنت بعد أربع سنوات... |
| Ateşli garson için oradaydılar. | Open Subtitles | أنهم كانوا هناك للنادل الساخن. |
| Ateşli garson için oradaydılar. | Open Subtitles | كانوا هناك من أجل النادل الساخن |
| Silahların depolanması,oradaydılar. | Open Subtitles | أسلحةٌ بالمستودعات، كانوا هناك. |
| Çalıştğın yere geldim, onlar da oradaydılar. | Open Subtitles | كنت في المحطة ، كانوا هناك. |
| - Siz oturduğunuzda oradaydılar. | Open Subtitles | كل الأصوات كانت موجودة عندما جلست |
| Çok fazla hareket etmiyorlardı, ama oradaydılar. | Open Subtitles | لم يقوما بأية حركة ولكن كانا هناك. |
| İkisi de. Her iki seferinde de oradaydılar. | Open Subtitles | هما الأثنان لقد كانوا موجودين فى كلتا الحالتين |