"oraya gideceğim" - Traduction Turc en Arabe

• سأذهب إلى هناك
• سأذهب هناك
• سأذهب لهناك
• وأذهب إلى هناك
• المكان الذي سأذهب
• سأذهب إليه

Dinleyin, Payne'le veya Payne'siz oraya gideceğim ve o aptal ödülü kazanacağım.
موجود أو غير موجود ، سأذهب إلى هناك و سأفوز بالجائزة

oraya gideceğim, çok sakin ve profesyonel davranacağım.
سأذهب إلى هناك و أكون هادئة جداً و سأتحدث بإطار العمل

Akşama, saat 8:00 gibi oraya gideceğim.
كنت سأذهب هناك لاحقا حوالي الساعة الثامنة

oraya gideceğim ve mumları söndüreceğim fakat bir şeyi bilmen gerekiyor.
أنا سأذهب هناك و أطفئ الشمعات. و لكن عليكَ أن تعلم شيئاً ما.

oraya gideceğim ve hayatımın en iyi performansını sergileyeceğim.
سأذهب لهناك الليلة وسأقدم أفضل عرض بحياتي

Sana söz veriyorum, çabucak bitecek. oraya gideceğim, işleri halledeceğim ve doğruca döneceğim.
أعدكِ أني سأكون بخير سأذهب لهناك وأقوم بواجبي وأعود

Evet, ben üstümü değiştirip oraya gideceğim.
أجل. يجب أن أغير ثيابي وأذهب إلى هناك.

Öyleyse ben oraya gideceğim.
وهذا هو المكان الذي سأذهب إليه.

Hemen adresini alıp bana söyle. oraya gideceğim.
أحصل على عنوانه، أعطِه إلي سأذهب إليه

Evet dersen oraya gideceğim ve nişanlına ve konuklara evlere gitmelerini söyleyeceğim.
لو رأيت منك إماءة بذلك سأذهب إلى هناك وسأخبر خطيبك وضيوفك

Bunun yerine sabah oraya gideceğim ve muhtemelen kovulacağım.
محاولاً المجئ لشركتى بمشروعات جديدة ، بدلاً من هذا ، سأذهب إلى هناك صباح الغد ، وربما سيتم فصلى.

Yarın oraya gideceğim çünkü orada olacağını biliyorum.
و سأذهب إلى هناك غداً لأني أعلم أنها ستكون هناك

Bak, oraya gideceğim, maçı kaybedeceğim ve 10.000 doları kapıp geleceğim.
انظري , سأذهب إلى هناك وأخسر القتال وأحصل على العشر آلاف وأرحل

Ofisi evinde. Bir ekiple oraya gideceğim.
إنّه يعمل من بيته سأذهب إلى هناك مع فريق

Şimdi, oraya gideceğim ne bilmemiz gerektiğini öğreneceğim ve sana geri döneceğim.
،لذا سأذهب هناك وأكتشف ما نريد أن نعرفه ثم سأعود إليكِ

Ben pek yakında oraya gideceğim.
سأذهب هناك قريباً

Hemen oraya gideceğim.
سأذهب هناك حالا

Peki, oraya gideceğim,
حسنا , سأذهب هناك

Amsterdam, Çin ve İsrail'i dene. Çünkü oraya gideceğim!
حسناً، تحقق من امستردام و الصين و اسرائيل لأني سأذهب لهناك

Ben oraya gideceğim. Sen de jetlagdan kurtulmak için uyusan iyi edersin. - Akşam burada görüşürüz.
لذلك سأذهب لهناك ولما لا تذهبين للأعلى أنتِ كي تنامين من إرهاق السفر وسوف أقابلكِ هنا الليلة

oraya gideceğim ve bununla ilgileneceğim.
سأذهب لهناك وأهتم بذلك.

Calleigh'i alıp oraya gideceğim.
سأحضر كاليه وأذهب إلى هناك

Tek bildiğim öldüğümde oraya gideceğim.
اصغ، إنه (المطهر)، وكل ما أعرفه بأنه المكان الذي سأذهب إليه بعدما أموت!