| Bu kadının organlarını bekleyen üç eyaletten altı hastamız var. | Open Subtitles | لدينا ستة مرضى في ثلاثة ولايات ينتظرون أعضاء هذا المرأه |
| Frank Bennett gibi dayakçıların icabına bakıp... genital organlarını makineli tüfekten geçirirdim. | Open Subtitles | سأهزم كل ضاربي الزوجات مثل فرانك بينيت وأطلق النار على أعضائهم الذكرية |
| Darbe annenin uyluk kemiğini kırdı ve iç organlarını yırttı. | Open Subtitles | صدعت الضربة عظام الأم وفجرت أعضائها الداخلية |
| Ya da cinsel organlarını araba aküsüne bağlayacak birini? | Open Subtitles | أو تجعل أعضائه التناسلية مربوطة ببطارية سيارة؟ |
| Kanını ve organlarını zehirleyen sevimsiz bir element yüzünden... Üç gün içinde öleceksin. | Open Subtitles | سوف تموت خلال ثلاث أيام من حصوة خير جيدة تغلغلت في دمك و أعضائك |
| Evet, bir de cinsel organlarını görmelisin. Görmek ister misin? | Open Subtitles | يجب أن تري أعضاءه التناسلية، أتودين رؤيتها؟ |
| Başka bebeklerin hayatını kurtarsın diye bebeğimin organlarını bağışlamak istiyorum. | Open Subtitles | اريد التبرع بأعضاء طفلي حتى يتمكن من إنقاذ اطفال آخرين |
| Kurbanlarının cinsel organlarını keserek gücünü neden geri aldığın anlaşılıyor. | Open Subtitles | ذلك يفسر لم إستعدت السيطرة عندما شوهت أعضاء ضحاياك التناسلية |
| Ayrıca ganimet olarak kurbanların gözlerini alıp bazı organlarını yemiş. | Open Subtitles | لقد أخذ أيضا مقل العيون كغنائم وأكل بعض أعضاء ضحاياه |
| Hatta bazıları, yakınlarının organlarını alan insanlardan, teşekkür mektupları almış. | TED | حتى بعضهم قد تلقّى خطابات من الذين حصلوا على أعضاء أحبابهم، ليقولوا لهم شكرًا لكم |
| - Cheryl, yirmi dakika içinde buradaki 20 bin kişi iç organlarını kusacaklar. | Open Subtitles | في غضون 30 دقيقة 20,000 أولئك يبارك ذهاب الأنصار سيتقيّأ فوق أعضائهم الحيوية |
| Kadınları kaçırıp, organlarını kesiyorlar. Seri katiller her yerden çıkıyor. | Open Subtitles | الناس تقتل النساء، تأخذ أعضائهم قتلة محترفون من كل مكان |
| Kan basıncı o kadar düştü ki kanı organlarını besleyemedi. | Open Subtitles | انخفض ضغطها جداً دمها توقف عن التدفق إلى أعضائها |
| Bazı türler genital organlarını göstermeye kadar işi ilerletebiliyorlar. | Open Subtitles | حتى أن بعض الفصائل تصل لحد الكشف عن أعضائها التناسلية |
| Kuyruğu bacaklarının arasına gider ve cinsel organlarını örter, kulakları düşer. | Open Subtitles | يدخل ذيله بين رجليه مغطيّاً أعضائه التناسليّة و يخفض أذنيه |
| Aşçı Tucker'a tüm organlarını yok edecek zehri son yemeğine katması için para verdi. | Open Subtitles | دَفعتْ توكر الطباخ لتَشْويك له أخيراً وجبة طعام بالسمِّ الكافيِ لتَحْطيم أعضائه. |
| O iç organlarını çalıp en yüksek fiyata satabilecek bir entrika makinesi. | Open Subtitles | إنها مثل بائع الإعضاء التى ستحصد أعضائك وتبيعهم إلى مقدم السعرالأعلى |
| Eğer bağışçı, trafik kazası kurbanı gibi bir şeyse, olay yerindeki herhangi biri, yaralının organlarını bağışlamış olabileceğini düşünebilir. | Open Subtitles | إذا كان المتبرع ضحية لشيء من هذا القبيل حادث ج، أي شخص في هذا المشهد يمكن أن نفترض أو ربما نعرف أن أعضاءه سوف تحصد. |
| Bazen, böyle durumlarda aile, sevdiklerinin organlarını bağışlamaya karar verirler. | Open Subtitles | حسنا، أحيانا في مثل هذه الحالات العائلة تقرر التبرع بأعضاء من يحبون |
| Domuzun teki organlarını kemirirken ne kadar cesur davranacaksın acaba? | Open Subtitles | أتساءل كم سيكون موقفك شجاعاً حين تقضم الخنازير أعضاءك |
| Bağırsaklarını çıkarıyor, cerrahi hassasiyetle iç organlarını çıkarıyor ama sonra onları orada bırakıyor. | Open Subtitles | فهو يمزق أحشاءهم مستخرجاً أعضاءهم الداخلية بدقة عالية ثم يترك تلك في كومة |
| Ama ailesi, onun organlarını bağışlamalarına dair ricalarımı önemsemedi. | Open Subtitles | طلبت من عائلته أنْ توافق على التبرع بأعضائه لكن كان الأمر بلا جدوى |
| Bir Omec komutanı öldüğünde, çocukları onun gücünü kazanmak için hayati organlarını yer. | Open Subtitles | ، عندما يموت أحد قادة الاوميك أولاده يأكلون اعضائه الحيوية ويحصلون علي قوته |
| Veteriner şu an Sprinkles'ın organlarını inceleme için labaratuara götürüyor. | Open Subtitles | البيطري ينزع اعضاء سبرينكلز الآن ويرسلهم للمختبر |
| Ve sonra, iç organlarını kopartıp, Kanopik Kavanoz'lara koyacaklar ve geriye kalan vidudunu ise mumyalayacaklar. | Open Subtitles | ثم يمزقون اعضائك ويحشرونها في اواني ثم يحنطون ما بقي |
| grip organlarını teker teker yoketmezdi. | Open Subtitles | لكنّ الإنفلونزا لا تقتل أعضاءها واحداً تلوَ الآخر |
| Belaltı dövüşmekten çekinmeyen Condorlar sık sık üreme organlarını hedef alıyor. | Open Subtitles | تقنية الضرب من تحت الحزام وتشمل مهاجمة كل منهما الأعضاء التناسلية. |