| Atlantis, Güzel Manzara, Huzur Otel gibi pejmürde otellerin olduğu kasvetli bir yerdi. | Open Subtitles | كان مكاناً كئيباً به فنادق رديئة . أمى كانت تشبه كثيراً تلك الفنادق |
| Bazı otellerin dolabı açtın diye para aldığını biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعلمين أن بعض الفنادق تحاسبك على فتح الثلاجة فقط جدياً؟ |
| Hayır. Oradaki bazı otellerin küçük miktarda hisselerine sahibim. | Open Subtitles | لا, أملك بعض الأسهم فى بعض الفنادق هنا و لكن عددها قليل جداً |
| Olcott, New York'taki otellerin her birine ikişer adam gönder. | Open Subtitles | فنادق ألكوت في نيويورك إرسال رجلين إلى كل واحد منهم |
| Oradaki bazı otellerin küçük miktarda hisselerine sahibim. | Open Subtitles | لا, أملك بعض الأسهم فى بعض الفنادق هنا و لكن عددها قليل جداً |
| Hayır. Oradaki bazı otellerin küçük miktarda hisselerine sahibim. | Open Subtitles | لا, أملك بعض الأسهم في بعض الفنادق هنا و لكن عددها قليل جداً |
| Havaalanın etrafındaki otellerin isimleri ne,Ken? | Open Subtitles | ما اسم هذه الفنادق الموجوده بالقرب من المطار؟ |
| Havaalanının yanındaki otellerin isimleri nelerdi? | Open Subtitles | ما اسم هذه الفنادق الموجوده بالقرب من المطار؟ شيراتون الطيران؟ |
| Bulvardaki eski otellerin çoğunu biz yıktık. | Open Subtitles | لقد قمنا بتفجير معظم الفنادق في قطاع الكازينوهات القديم |
| - Evet, iyi otellerin çoğu böyle yapmanı tercih ederler zaten. - Sen Jake'i erkenden yatır. | Open Subtitles | أجل ، أغلب الفنادق يفضلون أن تفعلها بهذه الطريقة |
| otellerin birinde yüzmesiyle ilgili bir hikaye vardı. | Open Subtitles | كان هناك شىء بشأن ذهابها الى المسبح بأحد الفنادق |
| otellerin çarşafları tıktıkları dolaplar var ya... | Open Subtitles | تعرفين ، الفنادق حين يضعون الشراشف في كل ضيقة ؟ |
| Bence şehirdeki iyi otellerin birisinde gerçek et yemelisin. | Open Subtitles | هل تعلم ? يمكنك الحصول علر برقر حقيقي من أحد المطاعم في الفنادق الراقية |
| Daha fazla zaman kaybedemeyiz. Tüm otellerin bir listesini alıp araştıralım. | Open Subtitles | لنحضر قائمة بكل الفنادق هُناك ثم نتوزع عليهم |
| Bu sayılar bu otellerin yaratacağı on binlerce iş olanağının yanında hiçbir şey kalıyor. | Open Subtitles | 700في الهيلتون. وهذا لا يعد شيئا بالمقارنة إلى عشرات الآلاف من فرص العمل هذه الفنادق تولد. |
| otellerin iyi yanı da bu ya temizlik servisi. | Open Subtitles | هذا هو الشيء الجميل بخصوص الفنادق التدبير المنزلي |
| otellerin iyi yanı da bu ya temizlik servisi. | Open Subtitles | هذا هو الشيء الجميل بخصوص الفنادق التدبير المنزلي |
| Tamam harika. Miami'deki bütün üst uç otellerin aranmasını istiyorum. Çatı katlarını. | Open Subtitles | حسنا رائع، أنظري أريدك ان تبحثي في أرقى فنادق ميامي لا بد ان شابل في واحد منهم |
| - Hanım efendi, sadece 5 yıldızlı otellerin bilgisayarı olur. | Open Subtitles | سيدتي فقط فنادق الخمس نجوم تملك كمبيوترات |
| Beş yıldızlı otellerin, şemsiyeli içkilerin olduğu bir yer vajinanın su gibi aktığı bir yer tatlı ve yapışkan su gibi. | Open Subtitles | حيث المشروبات عليها مظلات والفنادق خمس نجوم ونضاجع فتيات حتى تفيض مهابلهن بمياه لزجة كالنهر |