| Şişirdi de. Ama İskoç eteğiyle karınca yuvasının üstüne oturmuştu. | Open Subtitles | عمل ذلك مع أنه جلس بدون معرفة على تل نمل بتنورته |
| Wyoming'deki genç bir delikanlı, pantolonuna yapışan yabani otları temizlemek için oturmuştu ve bir anda beyni parçalara ayrıldı, başparmağınız büyüklüğünde parçalara. | Open Subtitles | هنالك ذلك الفتى في وايومنغ، جلس لإخراج نبتة من بنطاله .. تبعثرت جمجمته إلى أجزاء بحجم ظفر إبهامك.. |
| Başka bir okuldan gelmişti. Benim sırama oturmuştu. | Open Subtitles | لقد اتى من مدرسة اخرى لقد جلس بالقرب مني |
| Son vuruşunda diğer takım eldivenlerinin üstüne oturmuştu. | Open Subtitles | ضربتك الأخيرة، جلس الفريق الآخر على قفازاتهم |
| İleri matematik dersinde yanıma oturmuştu. | Open Subtitles | كانت تجلس بجانبي في حصة حساب التفاضل والتكامل المتقدم. |
| Bir keresinde kilisede, sırf papazı daha iyi görebilmek için kucağıma oturmuştu. | Open Subtitles | جلس ذات مرة علي في الكنيسه ليتمكن من الروية بشكل أفضل |
| - Bütün kış seninle kim oturmuştu? | Open Subtitles | من جلس معك طوال الشتاء ، ايه ؟ أنت فعلت |
| - Bütün kış seninle kim oturmuştu? | Open Subtitles | من جلس معك طوال الشتاء ، ايه ؟ أنت فعلت |
| En etkin politik maskesi ve silindir şapkasıyla, şu anda oturmakta olduğunuz sandalyeye oturmuştu. | Open Subtitles | جلس في كرسيك في معطف طويل وقبعة رسمية |
| En etkin politik maskesi ve silindir şapkasıyla, şu anda oturmakta olduğunuz sandalyeye oturmuştu. | Open Subtitles | جلس في كرسيك في معطف طويل وقبعة رسمية |
| Bir keresinde yanlışlıkla üzerime oturmuştu. | Open Subtitles | حسنا, لقد جلس علي عندما اخطأت مره |
| Bir keresinde bir maçta yanımıza oturmuştu. | Open Subtitles | جلس إلى جانبنا في مباراة ذات مرّة. |
| İki gece önce buradaydı. Oraya oturmuştu. | Open Subtitles | كان هنا منذ ليلتين، جلس هناك |
| Gene arka sırada oturmuştu, Roger en sevdiği koltuktaydı. | Open Subtitles | (جين) جلس في الصف الخلفي (روجر) تمركّز بكرسيه المفضل |
| "...sorgu masasına oturmuştu. | Open Subtitles | " .جلس على طاولة الإستجواب " |
| - Ona Hoagy Carmichael oturmuştu. | Open Subtitles | -هواغي كارميشايل) جلس هنا ). -يا إلهي ! |
| - Ona Hoagy Carmichael oturmuştu. | Open Subtitles | -هواغي كارميشايل) جلس هنا ). -يا إلهي ! |
| - Ona Hoagy Carmichael oturmuştu. | Open Subtitles | ـ (هوغي كارمايكل) جلس هنا ! |
| Geçen sene birkaç kez en arkada oturmuştu. | Open Subtitles | كانت تجلس فى الصف الأخير السنة الماضية |
| Cara, o küvette aylarca oturmuştu. | Open Subtitles | كارا كانت تجلس في ذلك الحوض لمدة أشهر. |