| Şimdi size bunu söylerken belki biliyorsunuz, yanınıza kim oturursa otursun bütün hayatınızı değiştirebilirsiniz, bu mümkün. | TED | إذاً, بينما أنا أخبركم بهذا, تعلمون, ربما تعلمون, أياً يكن الذي يجلس إلى جانبكم يمكنه تغيير حياتكم. |
| Herkes otursun! Sessiz olursanız kimsenin canı yanmaz! | Open Subtitles | كلا يجلس مكانه اهدؤا جميعا و لن ينالكم مكروه |
| Ve bırakalım masamızda siyah bir avukat otursun. | Open Subtitles | وأحضر محامياً أسوداً ليجلس على الطاولة معنا بالمحكمة |
| Tamam, herkes bir yere otursun. | Open Subtitles | مجموعة أخرى من الفاسدين. حسنٌ, ليجلس الجميع. |
| Om... Herkes yere otursun. Benim gibi Hint usulü. | Open Subtitles | الجميع اجلسوا على الأرض، بطريقة هندية مثلي. |
| Bizi gözlerinizle soyarken iyiydi... 20 yaşın altındakiler ve 35 yaşın üstündekiler otursun. | Open Subtitles | الآن , فليجلس من هم أقل من العشرين وأكبر من الخامسة والثلاثين |
| Affedersiniz. Birazdan başlayacağız. Lütfen herkes otursun. | Open Subtitles | إعذروني, سيكون هنا في دقيقة, الجميع إجلسوا. |
| Ve duymak için sabırsızlandığımız şu önemli konuyu konuşalım. Haydi herkes otursun. | Open Subtitles | كنت أتوق للتحدث معك عن هذه القضايا، أجلسوا جميعاً، أجلسوا |
| Bırak orada bir süre otursun, muhtemelen sıkılıp gider. | Open Subtitles | فقط اتركة يَجْلسُ هناك لفترة و من المحتمل ان يمل و يرحل |
| - Herkes otursun. Bir dakika için iniyorum. | Open Subtitles | علي الكل ان يجلس في مكانه سوف اخرج لبضع دقائق |
| Diğerleri gibi bekleme odasında otursun. | Open Subtitles | يستطيع أن يجلس في غرفة الانتظار كالآخرين |
| Patiyi bu kadar erkenden berbat etmek istemezdim, ama, uh... herkes otursun. | Open Subtitles | لم أريد أن أفسد الحفلة على الجميع .مبكراًهكذا،لكن. الجميع يجلس |
| - Lütfen herkes yerlerine otursun. Çiftimiz konuşmalarını yapacak. Bir, iki, üç. | Open Subtitles | إذا ليجلس الجميع الزوجين سيغنيان عهودهما ليلي آن مثيرة |
| simdilik herkes otursun. Oksijeninizi idareli kullanin. | Open Subtitles | ليجلس الجميع الآن واقتصدوا في الأوكسجين |
| Hadi çocuklar, yerleşin. Herkes yerine otursun. | Open Subtitles | حسن, ياقوم, ليجلس كلّ منكم بمقعده. |
| Şimdi herkes yerlerine otursun, lütfen! | Open Subtitles | و الأن اجلسوا فى أماكنكم من فضلكم |
| Herkes otursun! Gözlerinizi kapayın! | Open Subtitles | ايها الجميع اجلسوا وأغلقوا عيونكم |
| Herkes hemen otursun. Başlamaya hazırız. | Open Subtitles | اجلسوا جميعا باسرع ما يمكنكم نحن جاهزون |
| Şimdi herkes duvarın dibine otursun tamam mı? | Open Subtitles | والآن فليجلس الجميع بجانب الحائظ، مفهوم؟ |
| Herkes birer sandalye alsın, ve herzamanki yerlerine otursun. | Open Subtitles | فليجلس الجميع على الكراسي بـ اماكنهم المُعتاده بـ إستثناء "جاستن" |
| Herkes bi yere otursun. Neresi olduğu farketmez. | Open Subtitles | الجمـيع إجلسوا علـى المقاعد ولايـهم أين. |
| Herkes sakince ve çabucak yerlerine otursun. Tamam. | Open Subtitles | أجلسوا جميعاً بأسرع وقت ممكن في مقاعدكم |
| Babam ortamıza otursun. | Open Subtitles | أخبرْك الذي، لماذا نَتْركُ أَبّاً يَجْلسُ بيننا؟ |
| Herkes gelip otursun. Gelin oturun! | Open Subtitles | الجميع، تعالوا لنجلس، تعالوا لنجلس |
| Pekalâ, herkes koltuklarına geri otursun. Çok sessiz bir şekilde. | Open Subtitles | حسنا, فاليعد الجميع الى مقاعدهم بكل هدوء |
| Hastamız ölürken o, düzgün şekilli ve büyük bürokrat kıçının üstünde otursun. | Open Subtitles | بأنّها تجلس على مؤخرتها البيروقراطيّة فائقة الصنع بينما مريضتنا تحتضر |
| Tamam millet herkes otursun bakalım. | Open Subtitles | حسنا، يا رفاق، لو كان بإمكاننا جميعا اتخاذ مقاعدنا. |