| Neden oyunculuğu bırakıp yönetmen oldum sanıyorsun? | Open Subtitles | لماذا توقفت عن التمثيل وأصبحت مخرجاً في تصورك؟ |
| Bakın, bahsettiğim şey buydu. Metot oyunculuğu. | Open Subtitles | أرأيتى، هذا ما أريد المنهج القديم في التمثيل |
| Bakın, bahsettiğim şey buydu. Metot oyunculuğu. | Open Subtitles | أرأيتى، هذا ما أريد المنهج القديم في التمثيل |
| - Taşınmasındaki lojistik özellikler... ve arabacısının oyunculuğu yüzünden akşam üstüne kadar sarkabilir. | Open Subtitles | إعدادات نقله وحمل التمثيل المسرحي ربما لا يصل على المساء |
| Hayır, hayır, um. Oyunda başrolü almayı beklediğimden değil, çünkü, kesinlikle öyle düşünmüyordum, fakat oyunculuğu seviyorum. | Open Subtitles | كلا, لا, ليس أنّي توقّعتُ أن أحرز تقدّما بالمسرحيّة لأنّي على العكس تماماً, ولكنّي أحبّ التمثيل, |
| Tabii oyunculuğu konusunda çok iddialı. | Open Subtitles | بالتأكيد, لقد كان جادة جداً حيال التمثيل. |
| Aslında, oyunculuğu bırakmak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | وان كان قد حدث هذا، فليس لدي نية للتخلي عن التمثيل |
| Böylece oyunculuğu bıraktı ve Üreticiler İçin Hayat Sigortası Şirketi'nde çalışmaya başladı. | Open Subtitles | لذلك تخلى عن التمثيل وبدأ العمل في شركات تأمين على الحياة |
| Eğer bu da olmazsa, ciddi anlamda oyunculuğu bırakmayı düşüneceğim. | Open Subtitles | صراحةً ، لو أني لم أحصل على تلك الوظيفة سأقوم جديةً بالنظر في الإقلاع عن التمثيل |
| Babam oyunculuğu istediğim için deli olduğumu hiç o yere gelemeyeceğimi söylerdi. | Open Subtitles | لطالما قال أبي بأنني مجنونة في سعي وراء التمثيل وأنني سأكون فاشلة في حياتي أقال ذلك |
| oyunculuğu denedim, üstümü çıkardım toplumun ıslahına pek katkısı olmuyordu... | Open Subtitles | لقد جربت التمثيل ، خلعت قميصى وهذا لم يُساهم حقاً فى تحسين المجتمع |
| Bakın, oyunculuğu seviyorum ama benim geldiğim yerde emirlere uymayıp zamanında gitmezseniz insanlar ölür. | Open Subtitles | انظرا، أحب التمثيل ولكن من حيث آتي عندما لا تتبع الأوامر او تظهر بالوقت المحدد يموت الناس |
| Bahsettiğim his işte bu, oyunculuğu çok sevmemin sebebi -- tek bir şeye dikkat verebilmek. | TED | ذلك هو الشعور الذي كنت أتحدث عنه، لماذا أحب التمثيل كثيرًا... هي قدرتي على إيلاء الانتباه إلى شيء واحد فقط. |
| Uygulama derslerinde dizi oyunculuğu dersi vereceğim. | Open Subtitles | -هو لَيسَ دور . أُعلّمُ التمثيل عن المسلسات التلفزيونية لممثلين جدد. |
| "Selam, Sally, sen berbatsın. oyunculuğu bırakmalısın." | Open Subtitles | "سالي، أنت فاشلة وعليك أن تتوقفي عن التمثيل." |
| Uzun zaman önce oyunculuğu bıraktım. | Open Subtitles | لقد توقفت عن التمثيل منذ مده كبيره |
| oyunculuğu bırakacağımı düşünüyorlar. | Open Subtitles | انهم يعتقدون بأني تخليت عن التمثيل |
| Ahh, lütfen. Kötü oyunculuğu gördüğümde bilirim. | Open Subtitles | بحقك، أعرف التمثيل السىء عندما أراه |
| oyunculuğu kimseye tavsiye etmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أوصي بالتمثيل. لاي شخص. |
| # Çocukların şarkı söylemeyi ve oyunculuğu öğrenebilecekleri bir kamp hayal ettim # | Open Subtitles | حلمت بمخيم حيث يمكن للاولاد ان يأتوا ويتعلموا الغناء والتمثيل |