| Ünlü bir beysbol oyuncusuyla çıkmak, çocukken olduğu gibi ilgi odağı olmak hoş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنة لطيف بالنسبة لك أن يكون لاعب بيسبول مشهور هو صديقك |
| Hayvanları Koruma Derneği'nin gelmesini beklerken voleybol oyuncusuyla ilgilenelim mi? | Open Subtitles | و بينما ننتظر منظمة الإنسانية ما رأيكم أن نتفقد لاعب الكرة الطائرة |
| Bak dostum, kocaman aleti olan, muhteşem hatunlarla takılan Porsche'u olan, rock yıldızı gibi bir basketbol oyuncusuyla birlikte banyoya gitmiş olması, mutlaka aralarında bir şeyler olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | انظر , مجرد انها ذهبت الى دوره المياه مع لاعب كره سله و مغني روك و يسوق سياره بورش و يقضي الوقت مع الفتيات الجميلات |
| Bir grup ragbi oyuncusuyla takılıyordum. | Open Subtitles | مع لاعبي الرجبي الشي التالي الذي اذكره انني استيقضت في سبيدو |
| Ben de daha yeni eski bir Cardinal oyuncusuyla konuştum arkadaşım Al Neely'yle. | Open Subtitles | لأنّني كنتُ أتحدّث للتو مع أحد لاعبي كاردينال السابقين، |
| Harika bir çocuk takıma girecekti, ama başka bir saha oyuncusuyla takas etmeye karar verdiler. | Open Subtitles | لديهم هذا اللاعب الصاعد، لكنّه... حسناً، لقد قرّروا مبادلته بلاعب وسط أيسر لذلك.. |
| Bobby Lee Duke, 85 oyuncusuyla, karşılarına çıkanları öteki dünyaya göndermek için bekliyor olacak. | Open Subtitles | بوبي لي دوك سيكون هناك مع 85 لاعب على استعداد للقضاء علي اي فريق ينافس علي لقب بطل الولاية بالتصفيات |
| Samantha, Zane'i en sevdiği hokey oyuncusuyla tanıştırarak komadan çıkarabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | تظن أنه ربما هناك طريقة ما لإخراجه منها بتقديمه إلى لاعب الهوكى المفضل لديه |
| Belki hiç eski bir hokey oyuncusuyla çıkmamıştır. | Open Subtitles | ربما أنها لم تواعد لاعب هوكي محترف سابق |
| Julie Taylor bir futbol oyuncusuyla çıkmak üzere. | Open Subtitles | " جولي تايلور " على وشك مواعدة أول لاعب كرة |
| Böyle bir kötü rugby oyuncusuyla evlenmemen ümidi. | Open Subtitles | آمل أنك لن تتزوجي هذا السيء لاعب الركبي |
| Lisedeyken bir lakros oyuncusuyla birlikteydim. | Open Subtitles | بالمدرسه الثانويه كنت أواعد لاعب "لاكروس" |
| 12 yaşında bir çocukla, bir amerikan futbolu oyuncusuyla konuşmuştum, ona sordum: "Eğer koçun sana, diğer oyuncuların önünde, bir kız gibi oynadığını söylese, nasıl hissederdin?" | TED | أستطيع أن أتذكر الحديث مع طفل عمره 12 سنة ، لاعب كرة قدم ، وطرحت عليه سؤالاً ، قلت ، " كيف ستشعر إذا ما ، أمام جميع اللاعبين ، أخبرك مدربك بأنك تلعب مثل البنت ؟" |
| Diyelim ki geldin ve beni burada bir bey bol oyuncusuyla edebiyat tartışması yaparken Buldun. | Open Subtitles | دعنا فقط رأي، على سبيل المثال، رَجعتَ للبيت العصرَ واحد وأنا كُنْتُ أَجْلسُ هنا مُنَاقَشَة الأدبِ مَع، أنا لا أَعْرفُ، يَعطيني الاسمَ a لاعب. |
| - Hayır, gerzek bir futbol oyuncusuyla. | Open Subtitles | لا مع لاعب كرة معتزل اخرس |
| Seksi bir beysbol oyuncusuyla takılmıştım. | Open Subtitles | لقد ضاجعت لاعب بيسبول مثير |
| Son sınıf bir futbol oyuncusuyla. | Open Subtitles | مع لاعب كرة قدم كبير |
| New York Rangers oyuncusuyla, konuşacağım için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | انا سعيدة لأني أتحدث مع احدى لاعبي فريق "راينجيرز" |
| Knicks takımının orta alan oyuncusuyla çıkmıştım. | Open Subtitles | واعدت أحد لاعبي فريق نيويورك نيكس للسلة |
| Bazen bir beyzbol oyuncusuyla yalnız kaldığımda ona sadece Emily Dickinson ya da Walt Whitman okurum. | Open Subtitles | أحيانا عندما أكون منفردة بلاعب بايسبول أقرأ له من أعمال "(إميلي ديكنسون)" أو "(والت ويتمان)". |
| Sonra ünlü satranç oyuncusuyla tanışmak istedim. | Open Subtitles | و أن ألتقي بلاعب |