| Sağ akciğerinde mide sularıyla erimiş halde bir brokoli parçası buldum. | Open Subtitles | وجدت قطعة من القرنبيط في رئتها اليمنى ومآكلة مع عصائر المعدة |
| Odaya ilk geldiğimde altı hasar görmüş olan bu pirinç heykelde bir ayna parçası buldum. | Open Subtitles | فقد وجدت قطعة زجاج صغيرة عند قاعدة هذا التمثال |
| Havuzcunun montunun fermuarına sıkışmış bir doku parçası buldum. | Open Subtitles | أجل وجدت قطعة خيوط واقعة في سحاب سترة عامل الحوض |
| Dışkıda, bir havayolu şirketinin yerfıstığı ambalajına ait plastik parçası buldum. | Open Subtitles | وجدتُ قطعة بلاستيكية في فضلات القطط من كيس فول سوداني تقدمه إحدى شركات الطيران |
| Yırtık bir kağıt parçası buldum. | Open Subtitles | وجدتُ قطعة من ورق ممزّقة |
| Akabinde vagonun zemininde bir odun parçası buldum. | Open Subtitles | ثم وجدت قطعة من الخشب على أرضية العربة |
| Üzerinde sadece okside olmuş boya bulunan bir duvar parçası buldum. | Open Subtitles | لكن أنظري لهذا وجدت قطعة من الحائط |
| Bugün suç mahallinde bir sakız parçası buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت قطعة من العلكة في مسرح الجريمة اليوم - |
| Üzerinde adres olan bir kağıt parçası buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت قطعة ورق عليها عنوان |
| Köşe parçası buldum! | Open Subtitles | وجدت قطعة ركنية. |
| - Beni dinleyin sadece. Örgülü bakır kablo parçası buldum. | Open Subtitles | وجدت قطعة من سلك نحاسي |