| paraları var ama karanlık işler çeviren arkadaşları diğer süper güçlerinkinin yarısı kadar. | Open Subtitles | لديهم المال ولكن مخابراتهم بنصف حجم القوى العظمى |
| Harcayacak paraları var ve bu pazara el atmayı istiyorlar. | Open Subtitles | لديهم المال لينقفوه ويريدون الدخول بالسوق |
| Neyse, paralılar. Çok paraları var. | Open Subtitles | على أية حال، لديهم المال الكثير منه |
| Çok paraları var. | Open Subtitles | لديهم مال كثير. |
| paraları var. | Open Subtitles | - لأن لديهم مال ... بالطبعموروث... |
| Hollandalılar sizin kadar misafirperver değiller, fakat paraları var. | Open Subtitles | لا يملك الهولنديون كرم ضيافتك ولكنهم يملكون المال |
| George, bizim onların yaşında olduğundan daha fazla paraları var. | Open Subtitles | حقا، جورج لديهم من المال أكثر مما كنا كان في سنهم |
| Hakka ihtiyaçları yok. paraları var. | Open Subtitles | إنهم لايحتاجون للحق لديهم المال |
| Ama Mike, onların da paraları var. | Open Subtitles | ولكن يا (مايك) لديهم المال أيضـًا |
| - Maura, onların paraları var ve ATMleri. | Open Subtitles | -مورا)، لديهم مال... و مصارف آلية) |
| paraları var, manşetlerden düşmüyorlar. | Open Subtitles | يملكون المال ويصلون الأخبار. |
| Birkaç bekar erkek tanıyorum. Yani bir Owen Baxter değiller ama baya paraları var. | Open Subtitles | أعرفُ بعض العُزّاب، بالطبع ليسوا (أوين باكستر) ولكنهم يملكون المال |
| Bilmiyorum, ama çok sinsiler... ve her şeyi satın alacak kadar paraları var. | Open Subtitles | لا اعرف حقيرين لديهم من المال لشراء أي شيء |