| Simon kendini öldürdü, ...kendini gerçekten öldürdü, ...diriliş menzili dışında, içinde yaşadığı gemiyi patlatmadan çünkü küçük insan karısı ve küçük insan kızı olmadan hayatının nasıl olacağını hayal edemiyordu çünkü onları seviyor... | Open Subtitles | سيمون قتل نفسه ، حقا قتل نفسه ، خارج نطاق القيامة ، بدون تفجير السفينة |
| Bombayı patlatmadan o çocukları dışarı çıkartmanın yolu yok. | Open Subtitles | وليس أمامك سبيل لاعتقال الفتيان دون تفجير القنابل |
| Yeter ki şu çatlak, sıyırmış teröristi Baltimore Bulvarı'nda bir nükleer bomba patlatmadan önce bulalım. | Open Subtitles | لنوقف فقط ذلك الشرير الإرهابى المجنون... قبل أن يفجر قنبلة نووية فى شارع "ويلشاير", اتفقنا؟ |
| Laboratuvarı patlatmadan önce oradan bir hassas materyal çalmış. | Open Subtitles | سرق بعض المواد الحساسة من المختبر قبل تفجيره. |
| - Kafanı patlatmadan dükkanımdan çık lan! | Open Subtitles | اخرج من محلي قبل أن أفجر دماغك ايها الحقير، اذهب |
| Hiçbirini patlatmadan bütün mayınları temizlemelisin. | Open Subtitles | عليك أن تكشف عن الألغام من دون أن تفجر أحدها |
| patlatmadan önce boruları açın böylece Han Nehrine aksın. | Open Subtitles | صل إلى مصاريف المياه قبل تفجيرها. للهروب إلى نهر الهان. |
| patlatmadan önce en azından bir açıklama duymalıyım. | Open Subtitles | أقل ما يتدين له بي هو تفسير لتفجيرك له |
| Bombasını patlatmadan intihar eden bir intihar bombacısı öyle mi? | Open Subtitles | مفجّر إنتحاري ينتحر قبل أن يفجّر نفسه؟ |
| Boru hattını patlatmadan yedekleri nasıl alacağını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف طريقة لمسح النسخ الإحتياطية بدون تفجير الأنابيب |
| Hala oradalarsa ve hala hayattalarsa ki bu bundan şüpheliyim, bombayı patlatmadan o çocukları alma şansın yok. | Open Subtitles | لو كانا لا يزالان هنا، ولو كانا لا يزالان أحياء وهناك الكثير من "لو" وليس أمامك سبيل لاعتقال الفتيان دون تفجير القنابل |
| Bir şeyler patlatmadan ağlayabileceğime eminim. | Open Subtitles | واثقة أن بوسعي البكاء دون تفجير شيء. |
| Adamın beynini patlatmadan önce sorguya çeker. | Open Subtitles | لكى يستجوبه قبل أن يفجر رأسه |
| Kafasını patlatmadan hemen önce. | Open Subtitles | قبل أن يفجر رأسه |
| Belki de patlatmadan önce kapıya arkadaşın Forbes'ın gelmesini beklemeliydim. | Open Subtitles | حسنا، ربما ينبغي لقد انتظرت لصديقك، فوربس، لفتح الباب قبل أن تفجيره. |
| Evet. Bu yüzden patlatmadan önce reaktörü devre dışı bırakmanız gerekiyor. | Open Subtitles | لذا يجب إطفاء المفاعل قبل تفجيره |
| Kulak zarımı patlatmadan yükseltebileceğim bir şey arıyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أحاول أن أجد شيأً أستطيع أن أثبت عليه بدون أن أفجر طبلة أذني |
| Kafanı patlatmadan önce karımdan özür dile. | Open Subtitles | اطلب مغفرة زوجتي قبل أن أفجر رأسك |
| Her neyse, dinamiti patlatmadan önce buz üzerinde ne kadar ileri atabileceğimiz tartışmasına girdik. | Open Subtitles | وبدأنا مسابقة من سيرمي الديناميت لمسافة أبعد قبل أن ينفجر؟ تعلم, إنها إهانة للفيدراليين أن تفجر القطار, أبتاه |
| patlatmadan önce eve girmemi beklemen gerekiyordu. | Open Subtitles | كان مفترض أن تنتظر عودتي للمنزل قبل أن تفجر ذلك الفتيل |
| patlatmadan açmanın yolu yok. | Open Subtitles | ليس هناك طريق لفتحها بدون تفجيرها. |
| patlatmadan açabilirim. | Open Subtitles | استطيع فتحها دون تفجيرها |
| patlatmadan önce en azından bir açıklama duymalıyım. | Open Subtitles | أقل ما يتدين له بي هو تفسير لتفجيرك له |
| patlatmadan önce en azından bir açıklama duymalıyım. Sen anlayamazsın! | Open Subtitles | أقل ما يتدين له بي هو تفسير لتفجيرك له |
| Ducky bombacının, kendini patlatmadan en az bir gün önce öldüğünü söylüyor. | Open Subtitles | بالمناسبة، (داكي) يقول... أن المفجّر كان ميتا قبل يوم على الأقل قبل أن يفجّر نفسه. |