| Peşinde bir kamyon dolusu güçlü patlayıcıyla Sovyetler Birliği'ne gitmesinin nedeni budur. | Open Subtitles | لهذا السبب قاد إلى الإتحاد السوفيتي متبوعاً بشاحنة تحمل صناديق متفجرات قوية |
| Madagaskar gümrüğünde bir Amerikalı, patlayıcıyla yakalanmış. | Open Subtitles | إلتقطت عادات مدغشقر متفجرات نقل وطنية أمريكية. |
| Bir denizci bagajında patlayıcıyla niye etrafta dolaşsın? | Open Subtitles | لماذا سيقود جندي و حوله متفجرات في سيارته ؟ |
| Ya da tasmada bulunan patlayıcıyla kafanı patlatacak başka bir düğmeye basmadığı için. | Open Subtitles | أو يضغط على زر أخر ليدمر رأسك. بالمتفجرات الموجودة فى الطوق. |
| patlayıcıyla dolu. | Open Subtitles | مليئه بالمتفجرات |
| Eğitmenleri kemerini yanlışlıkla gerçek patlayıcıyla doldurmuş. | Open Subtitles | عندما موجهم بلصدفة عبئ احزمتهم الناسفة بمتفجرات حية حقيقية |
| Evet, bunu çok fazla çaba ve bir sürü patlayıcıyla yaptım. | Open Subtitles | أجل، فصلت أجزاءه بجهد كبير وكمية متفجرات مهولة. |
| Fren hattı küçük patlayıcıyla donatılmış. | Open Subtitles | فرامله قُطعت بواسطة متفجرات صغيرة. |
| Koca binayı üç patlayıcıyla mı uçuracaksınız? | Open Subtitles | هل ستسقط المبنى بثلاث متفجرات |
| Benim tek suçum Kanada'dan patlayıcıyla dolu kamyonumla geçmek. | Open Subtitles | كل جريمتى أننى قدت شاحنة (مليئة بالمتفجرات من (كندا |
| Balık kızartmak için! patlayıcıyla balık kızartmak için. | Open Subtitles | ليطهوا الأسماك بالمتفجرات |
| patlayıcıyla balık kızartmak için. | Open Subtitles | ليطهوا الأسماك بالمتفجرات |
| O tünelleri ikimizi de gelecek krallığa uçurması için yeterli patlayıcıyla donattım. | Open Subtitles | لقد ملأت هذه الأنفاق بمتفجرات كافيه لتُفجر كلانا |