Kiminle konuştuğunu biliyordum ama ilişkimizin mahrem detaylarını paylaşmadığını sanıyordum. | Open Subtitles | و أنا أعرف مع من تتحدث، و لكني افترضت أنك لم تكن تشارك الناس أسرار علاقتنا |
İtiraf etmeliyim ki benimle paylaşmadığını anladığımda biraz incindim. | Open Subtitles | انت رجل بالغ لقد شعرت بالاهانة حينما اكتشفت انك لن تشارك معي |
FBI ile her şeyi paylaşmadığını düşünmek durumun... | Open Subtitles | يجب أن افترض أنك لم تشارك كل معلوماتك مع مكتب التحقيقات الفيدرالي |
Lütfen sorunlarımı onunla paylaşmadığını söyle. | Open Subtitles | من فضلك قل لي أنك لم تشارك مشاكلي معه. |
Benim bu kadar emin olduğum bir şeyi neden paylaşmadığını anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أفهم لماذا لا تشارك يقيني. |
Yemeğini paylaşmadığını sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت أنك لا تشارك في الطعام |