| Ama eğer gerçekten yapmak istiyorsanız Pazartesi günü beni arayın ve konuşalım. | Open Subtitles | لكن إذا كنت حقا مهتما بهذا حادثنى يوم الأثنين و سوف نتحدث |
| Pazartesi günü güvenlik raporunda o morarmış gözü nasıl açıklayacaksın? | Open Subtitles | كيف ستفسّر تلك العين السوداء في ملخّص الأمان يوم الأثنين |
| Pazartesi günü bir cinayet işlemek çok ciddi bir hata. | Open Subtitles | لكى ترتكب جريمة فى يوم الأثنين هذه غلطة رهيبة جدا |
| Sizi Pazartesi günü birlik toplantısında görmeyi çok isterim. | Open Subtitles | أود أن أراكما بإجتماع النقابة .بيوم الإثنين |
| Pazartesi günü bu yaranın bir makaslar değilde çıldırmış olan nişanlımın kılıçla yaptığı bir şey olduğunu anaokulu öğrencilerime anlatmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | في يوم الاثنين سوف اخبر طلابي في حضانة الاطفال الذين اعلمهم ان لا يركضوا و هم يحملوا المقص ان خطيبي طعنني بسيف |
| Açılış Pazartesi günü. | Open Subtitles | يوم الأثنين لدينا مناسبة رأس السنة البنغالي |
| Pazartesi günü... müvekkilim polis tarafından alınarak... silahlı soygun zanlısı olarak sorguya çekildi. | Open Subtitles | يوم الأثنين تم القبض على موكلى بواسطة الشرطة للإشتباه فى سطو مسلح |
| Duruşma, 2 Şubat Pazartesi günü, saat sabah 10'da yapılacaktır. | Open Subtitles | وستعقد هذه المحاكمة يوم الأثنين الموافق 2 فبراير في العاشرة صباحاً |
| Bu takım Pazartesi günü yarı fiyatına olacak. | Open Subtitles | سيصل سعر هذه البذلة إلى النصف بدءاً من يوم الأثنين |
| Ayın 18'i olan Pazartesi günü sizi ve ailenizi ziyaret etme şerefine ermek niyetindeyim." | Open Subtitles | وأجهز نفسى بسعادة لقياك وأسرتك يوم الأثنين الموافق 18 |
| Pazartesi günü yaratıcı yazarlık konusunda iki haftalık bir alıştırmaya başlayacağız, ama bu, okumaları bırakacağımız anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | في يوم الأثنين, نحن سنبدأ بأسبوعين من التمارين في الكتابة المبدعة لكن ذلك لا يعني أن نوقف القراءة |
| Pazartesi günü ona iletilmek üzere bir şeyler hazırlayabilirsen, harika olur. | Open Subtitles | سيكون من الرائع إن كان بإمكانك جمع السيناريو واحضاره بحلول يوم الأثنين |
| Pazartesi günü havaalanına beni sen götüreceksin, tamam mı? | Open Subtitles | ستوصلني إلى المطار يوم الأثنين ، اتفقنا؟ |
| Belediye meclisi golf klubünde yapılacak değişikliğe Pazartesi günü onay verdi. | Open Subtitles | مجلس المدينة وافق على ملاعب الجولف يوم الأثنين |
| Burayı hafta sonu boyatabiliriz. Pazartesi günü taşınabilirsiniz. | Open Subtitles | سننتهي من دهان هذا المكان بحلول عطلة نهاية الأسبوع ، يمكنك المجيء يوم الأثنين |
| Pazartesi günü kalmam için bana oy verir misin diye sormak istemiştim. | Open Subtitles | أود سؤالك إن كنت تريد التصويت لي بيوم الإثنين. |
| Aynen istediği gibi Pazartesi günü okuldan ayrılacak. | Open Subtitles | سوف يترك المدرسة يوم الاثنين القادم فقط مثلما اراد دومك دوما |
| İnanın bana Pazartesi günü herkes bu olay hakkında konuşuyor olacak. | Open Subtitles | و صدقينى، بحلول يوم الاثنين سيتكلم الجميع عن هذا |
| Biliyorum ama anlamıyorsun. Pazartesi günü programa çıkaracağımız doktor şu an insanları öldürüyor sayılır. | Open Subtitles | الطبيب الذي حجزناه ليوم الاثنين اتضح انه يقوم بقتل الناس |
| Pazartesi günü... - ...gelip her yeri yenileyecek. | Open Subtitles | هناك قني كهرباء سيصلح المكان في يوم الإثنين |
| Pazartesi günü ilk iş savunmaları hakkında bilgilenmiş bir şekilde konuşmaya hazır olmanı istiyorum. | Open Subtitles | مطلع صباح الإثنين أريد أن تحدثني عن دفاعاتهم بمعرفة تامة |
| Pazartesi günü de amcasının reklamcılık şirketinde işe başlayacağım. | Open Subtitles | سأعمل لدى عمها من يوم الإثنين في مجال الإعلانات |
| Bahsettiğim hasta Pazartesi günü buradan ayrılıyor. | Open Subtitles | المريض يتساءل إذا كان سيمكث معنا ليوم الإثنين. |
| Pazartesi günü Gangulilerin evinde şenlik var. | Open Subtitles | الأثنين القادم هو يوم الشحاذين عند جانجولي |
| Bundan Pazartesi günü emindim. | Open Subtitles | انا اعلم يقينا ,انه يوم الاثنين, |